“Şu İngilizce öğrenme işini bir türlü halledemedik” serzenişini çok duyarız. Defalarca kurslara gidilmesine rağmen de beklenilen sonuç alınamaz çoğu kez. Peki, ama sorun ne?
Galiba öncelikli olarak öğrenme tekniğinde bir sorun olduğunu düşünmek gerekiyor. Beyaz Nokta Gelişim Vakfı Başkanı Tınaz Titiz de buna işaret edercesine, “Öğrenmeyi öğrenmek gerekir” diyor. Yani bu “öğrenmeyi öğrenme” metodunu, ister tenis oynamada ister Japonca öğrenmede istersek de herhangi bir davranışımızdan vazgeçmek ya da yeni bir davranış elde etmek için kullanabiliriz.
“Neden bu dili öğrenmeliyim?”
“Bütün canlılar doğduklarında yüzme yeteneğiyle dünyaya gelirler. Sonra insana yüzemeyeceği öğretilir ve insan korkutulur. Sonra tekrar kurslar açılarak yüzme öğretilir” diyor Tınaz Titiz.
Dolayısıyla öğrenmeyi öğrenme teknikleri içinde bilmemiz gereken başlıca husus, çok yüksek bir yeteneğe doğuştan sahip olduğumuz ve doğru sorular sorarak önümüzü açabileceğimiz gerçeği.
Yabancı dil öğrenmeye karar verdikten sonra öncelikli olarak güçlü bir "öğrenme nedeni"ni hedef olarak belirlemek gerekiyor. Daha iyi bir iş bulma, turistlerle konuşabilme, yurt dışına çıkabilme vs.
Dili nereden öğrenmeli?
Hedef belirledikten sonra bir dil kursuna gitmek işe yarayabilir. Ama “Ben bunu kendi kendime de öğrenebilirim” diye kararlılığınızı ortaya koyarsanız, kitaplarla da pekala başka bir dili öğrenebilirsiniz.
Tekrar edin
Bir dili sıfırdan öğrenmeye niyetliyseniz, bu konuda hazırlanmış eğitim DVD’leri çok işinize yarar. İster videodan isterseniz de kurstan öğrenin, ilk kural, kesinlikle bol tekrar yapmaktır. “Anladım” deyip notlarınıza bir daha hiç bakmazsanız unutmanız çok kolaydır.
Yabancı dergi alın
Dil öğrenme sürecini zevkli bir hobiye dönüştürmeye çalışın. Bunun için zevkinize, ilgi alanlarınıza uygun yabancı dergilerden satın alın.
Film seyredin ama nasıl?
Film seyretmek, yabancı dili öğrenmek için en eğlenceli yollardandır. Bu sayede kelimelerin telaffuzuna kulak aşinalığınız gelişir. Film izleme eyleminden maksimum yararlanmak için DVD filmleri orijinal sesi ve eğer İngilizce öğreniyorsanız İngilizce altyazılı olarak seyredin. Türkçe altyazı kesinlikle işe yaramaz. Bizden söylemesi!
Ayrıca öğrendiğiniz yabancı dile ait yerel kavramları, deyimleri keşfetmenin en iyi yolu, film izlemek ve şarkı sözlerini takip etmektir. Bunlar "İngilizce (ya da başka yabancı dilde) düşünme" sürecini hızlandırır.
Bilinçsiz öğrenme
Eğer evinizde kablolu televizyon veya başka bir uluslararası yayına müsaade eden sistem varsa, günün belirli bir saati düzenli olarak öğrenmek istediğiniz yabancı dildeki kanalı izleyin. Hiç anlamıyor olabilirsiniz. Ancak bu öğrenme eylemi "bilinçsiz öğrenme"dir ve fark etmeden öğrenirsiniz.
Kelimeleri nasıl öğrenebilirsiniz?
Çok kelime bilmek, bir başka dilde konuşmak ve konuşulanı ya da yazılanı anlamak için başlıca unsurlardandır. Kelimeleri hafızaya alabilmek için çağrışım yönteminden yararlanmak işinizi kolaylaştırır. Ses benzetmeleriyle ya da aklınızda bir resim hayal ederek yeni öğreneceğiniz kelimeyi bu şekilde kodlayabilirsiniz.
Yabancı dilde kelime ezberleme yollarından bir diğeri ise görsel kelime kartları kullanmaktır. İnsanların ortalama yüzde 80’inin görsel zekası daha gelişmiş olduğundan, hatırlamak için kelimeleri ayrı ayrı kartlara, belki farklı karakterlerde ve renklerle yazıp, bu kartlara sık sık bakarak belleğinize yerleştirebilirsiniz.
Konuşun, konuşun, konuşun
Pratik yapmak, öğrenmek için en önemli adımdır. "Yanlış yapacağım" korkusuna kapılıp kendinizi konuşmaktan alıkoymayın. Çat pat da olsa konuşmaya çalışın. Önemli olan konuşma konusunda özgüven kazanmaktır. Bu sorunu aştığınızda daha akıcı bir konuşma seviyesine kavuşabilirsiniz.
Yazı yazın
Yazmak da öğrendiğiniz dili unutmamak ve pekiştirmek açısından önemlidir. Okuduğunuz bir kitabın özetini çıkartmak veya seyrettiğiniz bir filmi yorumlamak dilinizi geliştirmenize yardımcı olur. Tabii bu yazıklarınızı, o dili iyi bilen birine ya da kursa gidiyorsanız kurs öğretmeninize göstermeniz yerinde olacaktır. Zira yanlışlarınızı görmek de onlardan uzak kalmanız için gereklidir.
Kitap okuyun
Yabancı dili öğrendikçe seviyenize göre kitaplar okumaya başlayın. Gittikçe okuduğunuz kitabın seviyesini yükseltin. Ancak, birden bire yüksek bir seviyeden başlamamak konusunda dikkatli olun. Zira anlamadığınız için moraliniz bozulabilir, motivasyonunuz kırılabilir. Okurken bilmediğiniz kelimelerle karşılaştığınızda her seferinde sözlüğe bakmayın. Cümlenin gidişatından kelimenin anlamını çıkarmaya çalışın.
O ülkeye gidin
Son olarak önerimiz, öğrenmeye çalıştığınız yabancı dilin konuşulduğu ülkede bir süre bulunmak. Bu satırların yazarının nacizane önerisi test edilmiş ve onaylanmış bir yöntemdir.
Konuşulan dil sizin öğrenmeye çalıştığınız dil olduğunda ve işlerinizi yapmak için o dilde konuşmak zorunda kaldığınızda, dilinizi geliştirmeniz kolaylaşır. Karşınızdaki yabancıların sizi anladıklarını hissettiğinizde özgüveniniz yerine gelir ve üzerinizdeki utangaçlığı atarak konuştuğunuz dile daha çok hakim olabilirsiniz.
Yazar: Melike Tümer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder