Yabancı dil öğreniminde her şeyden önce belirlenmesi gereken faktör hedeftir. Kişinin “Ben yabancı dili niçin öğrenmek istiyorum?” sorusunun cevabını bulması gerekir. Çünkü her dilin bir derya olduğu düşünülürse bir yabancı dildeki her şeyi veya bütün becerileri ( dinleme, konuşma, okuma, yazma) çok iyi seviyede bilmek imkansızdır. Örneğin; KPDS sınavından iyi bir not almak isteyen bir kişinin okuma ve yapı becerisini geliştirmeyi ön plana çıkarması ve bu sınavda sorulan soru tiplerine uygun çalışma ve buna göre bir yöntem ve kaynak belirlemesi gerekir. Dolayısıyla konuşma ve dinleme becerisini geliştirmeye daha az zaman ayırması yeterli olacaktır. Diğer taraftan, hedefi hedef dilin konuşulduğu bir ülkede yaşamak olan bir kişinin ise konuşma-dinleme becerisini ön plana çıkaran kaynak ve yöntemlere ağırlık vermesi gerekir.
Yabancı dil öğrenimini tarih, coğrafya veya matematik eğitimi gibi değerlendirmemek gerekir. Çünkü yabancı dil ezberden ziyade belli becerilerin edinimini içerir. Yetenek kazandırılması şeklinde değerlendirilmelidir.
Bir yabancı dili öğrenmek için size sunulan sihirli reçetelere inanmayınız. Siz çaba göstermedikçe hiçbir taktik ve yöntem işe yaramayacaktır.
Yabancı dil öğreniminde süreklilik çok önemlidir. Az da olsa her gün bu iş için zaman ayırmaya özen gösteriniz.
Kişi dil öğreniminde ne kadar çok duyu organını işin içine entegre ederse öğrenme süreci o kadar hızlı olur.
Herkes belli bir seviyeye kadar yabancı dil öğrenebilir. Önemli olan doğru ders çalışma yönetmelerini kullanmak ve planlı çalışmaktır. Unutulmamalıdır ki herkesin ders çalışma yöntemi algılama ve öğrenme hızı farklılıklar gösterir ve bu da gayet doğaldır.
Yabancı dil eğitiminin başlangıç seviyesinde çokça dinleme ve okuma çalışması yapmak gerekir. Bu dinleme ve okuma aktiviteleri vasıtasıyla beyne girdi (Input) sağlanarak, bilinçaltına kelime ve yapı bilgileri yüklenir.
Dinleme ve okuma faaliyetleri başlangıç seviyesinde özellikle kasetli hikaye kitapları ile işitsel ve görsel seviyeye uygun VCD ve video programlarını kapsamalıdır.
Ders Çalışırken ve Kelime Öğrenirken
Kısa aralıklarla çalışmak ;
Beyin unutmaya meyilli olduğu için, az bilginin uzun dönem hafızada saklanması daha kolaydır. Bir konu üzerinde 20-30 dk. çalışıyorsanız, 10 ile 20 dk. arasında bir ara veriniz. Nasıl yenilen bir yiyeceğin sindirimi için zamana ihtiyaç varsa, yeni alınan bilginin de beyinde doğru yere yerleştirilmesi için belli bir süreye ihtiyaç vardır. Fakat verilen aralar 20 dk. yı geçmemelidir.
Öğrenilen bilgiyi tekrar etmek ;
Beyin, yeni öğrenilen bir bilgiyi 24 saat içinde unutmaya meyillidir. Bu sebeple bir şey öğrenildikten sonra, bu bilgiyi belli aralıklarla tekrar ediniz. Bir konuyu gözden geçirmek için ne kadar çok zaman ayırırsanız, o konunun uzun dönem hafızada depolanması o kadar kolay olur.
Birbiri ardınca farklı konularda çalışmak;
Yeni alınan bilgilerin birbirine benzemesi, unutma olasılığını artırır. Beyin farklılıkları benzerliklerden daha kolay algılar. Birbiri ardınca benzer dersler veya konulardan ziyade farklı olanları çalışınız.
Çağrışım yapma;
Kelime veya bilgiyi öğrenirken, önceki bilgilerinizle bağlantı kurunuz ve cümleler içinde kullanınız. Kelimenin anlamını, eş anlamlısını, zıt anlamlısını ve o kelime ile ilgili olan diğer kelimeleri düşününüz. Yeni kelimeyi birkaç defa farklı durumlarda, cümle içinde kullanmak ve o kelimeye farklı roller kazandırmak, daha emniyetli bir şekilde, uzun dönem hafızaya kaydedilmesini sağlayacaktır.
Sınıflandırma ;
Yeni bilgiyi ana fikir ve detaylarıyla organize ediniz. Yapılan araştırmalar, organize edilmiş bilgilerin düzensiz olanlardan daha kolay hatırlandığını ortaya çıkarmıştır. Yeni bilgi veya kelime için bir mantık bulunuz. Bulamadığınız takdirde o kelime veya bilgiyi ezberlemişsiniz ve kısa dönem hafızanıza kaydetmişsiniz demektir.
Resimleştirme ;
Yeni bilgiyi veya kelimeyi öğrenirken hafızanızda resimleştiriniz. Bu yöntemi ilk defa kullanırken zorlukla karşılaşabilirsiniz ; fakat pratik yapmayı sürdürünüz. İnsan beyninin yorumlayabildiği şeylerin yaklaşık %80’i görseldir ve yapılan araştırmalar görünen şeylerin, duyulan şeylerden daha kolay hatırlandığını göstermektedir.
Bağlantı Kurma ;
Öğrenmeye çalıştığınız kelime ile daha önce hafızanızda bulunan bir kelime arasında resimsel bir bağlantı kurunuz. Örneğin ; İngilizce’deki clown (palyaço) kelimesini öğrenirken daha önce hafızanızda bulunan plane (uçak) kelimesinin karikatürize ediniz. Tuhaf bir uçak düşünün ve palyaçonun bu uçağın kanatları üzerinde yürüdüğünü hayal ediniz.
Kısaltma ;
Bu yöntemi özellikle uzun ifadeler veya kelime grupları için kullanabilirsizin. Örneğin ; Nort Atlantic Treaty Organization’un kısaltması NATO şeklindedir. United Nations için UN kısaltması kullanılır. Bu tür kodlamalar öğrenilen bilgiyi daha anlamlı hale getirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder