Sayfalar

16 Mayıs 2014 Cuma

yds kelime test -1

1) Many of the critics clearly regarded several of the paintings on ---- as of poor quality.

A) discovery

B) display

C) occasion

D) approval

E) account

occasion: (i) fırsat, münasebet, vesile, elverisli durum; sebep, hal, durum; Iüzum, gereklik



2) The report issued by the National Health Council draws attention to the hazards of ---- to X

rays.

A) resistance

B) involvement

C) confinement

D) exposure

E) implication

hazard: (i) baht, sans, tehlike, riziko; tenis kortunun servis atılan tarafı; eski bir çesit zar oyunu;

Bilardo oyununda bir vurus; golf oyununda mânia / involvement: (i) bağlılık, ilgi, alaka;

karıstırılma, sarılma / confinement: (i) kapanıs, hapsedilme; hasta olup evde kalma; loğusalık /

implication: (i) ima, istidlâl; karıstırma, dahil etme; dolasık olma



3) He’s clever, he seems to know by instinct where someone is ---- and strikes there.

A) conceited

B) sufficient

C) vulnerable

D) informative

E) critical

conceited: (s) kibirli / informative: (s) bilgi verici, aydınlatıcı, eğitici / critical: (s) çözümsel,

tahlili; tenkit eğilimli, tenkitçi; elestiren, elestiri mahiyetinde; buhranlı vahim, nazik, tehlikeli;





dönüm noktasına ait

4) It was decided at the board meeting that more funds should be allocated to getting the firm’s

products ---- more widely.
 
A) publicized

B) priced

C) curtailed

D) expanded

E) confirmed
 
curtail: (f) kesmek, kısaltmak, azaltmak
 
 
5) There’s nothing very brilliant about the report, but he has ---- collected all the data needed.
 
A) infectiously

B) recklessly

C) considerably

D) restrictively

E) conscientiously
 
infectiously: (z) bulasıcı olarak, baskalarına kolay geçebilir sekilde / recklessly: (z) pervasızca,

hiç bir sey düsünmeden / considerably: (z) epeyce, oldukça / restrictive: (s) kısıtlayıcı,

bağlayıcı, sınırlayıcı / conscientiously: (z) vicdani olarak; dikkatle



6) What really surprised everybody was that he saved the company from bankruptcy quite ---- .
 
A) extremely

B) relatively

C) dependently

D) single-handedly

E) responsively
 
relatively: (z) nispeten / single-handed: (s) tek kisi ile isletilen; tek el ile çalısan / responsively:





(z) hevesli olarak
 
 
7) Before I send this article to the editor, I’d be grateful if you could ---- it for me.
 
A) watch out

B) look up

C) break through

D) take over

E) go through
 
watch out: dikkat etmek / look up: gözleri yukarı dikmek; aramak, bakmak; ziyaret etmek, yoklamak; iyilesmek, düzelmek / take over: teslim almak; idareyi elinde tutmak / go through:
yoklamak, gözden geçirmek; geçirmek (hastalık, tecrübe); üstünden girip altından çıkmak,

sarfedip bitirmek; geçmek; durmadan gitmek (tren); kabul edilmek (tasan)
 
8) I had my doubts about her when I took her on, but now I’m pleased to say that she has ---- to

be a talented executive.
 
 
A) taken up

B) run over

C) turned out

D) made out

E) carried on
 
take on: ele almak; üstüne almak; vazife vermek, ise almak; (k) dili Sızlanmak / executive: (i) idareci, yetkili sâhıs / take up: yukarı çekmek, kaldırmak; tutmak; üzerine almak, karısmak; poliçeyi ödemek; almak; kısaltmak; baslamak; ele almak; kabul etmek / run over: ziyaretegitmek; ezmek, çiğnemek; üstünden geçmek, tekrarlamak; göz gezdirmek, gözden geçirmek; tasmak / turn out: tersyüz etmek; dısarı atmak, kovmak; otlatmak için dısarıya çıkarmak (hayvan); dısına dönmek; yapmak, imal etmek, meydana getirmek; söndürmek; katılmak; (k) diliyataktan kalkmak; olmak, çıkmak / make out: (göz ile) farketmek; mana vermek, anlamak;

okumak, çözmek; ispat etmek; yazmak; basarmak; geçinmek, idare etmek / carry on: devam etmek, devam ettirmek; deli gibi davranmak; ile mesgul olmak, idare etmek; flört etmek




9) On the third day of the shipwreck they gave up all hope of finding any ---- .
 
 
A) deserters

B) survivors

C) conclusions

D) suppliers

E) discrepancies
 
discrepancy: (i) ayrılık, zıtlık, ihtilaf, baskalık




10) Since the firm has been found negligent by the court, his claim for ---- for the accident

hasn’t been accepted.
 
 
A) compensation

B) reduction

C) employment

D) relevance

E) cooperation
 

relevance: relevancy i münasebet, ilgi, alaka, uygunluk


1. B 2. D 3. C 4. A 5. E 6. D 7. E 8. C 9. B 10. A
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder