Sayfalar

26 Ağustos 2014 Salı

bekir sıtkı erdoğan - vefat etti -

Bekir Sıtkı Erdoğan ( 1926) 



Bekir Sıtkı Erdoğan (1926, Karaman - 24 Ağustos 2014, İstanbul), Türk şair.
Kuleli Askeri Lisesi ve 1948’de Kara Harp Okulunu bitirdi. Kıta subaylığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nden de mezun oldu. Heybeliada Deniz Lisesinde İstanbul Alman Lisesinde ve Marmara Koleji'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Şiirlerinden bazıları bestelendi. Rubai türündeki şiirleri Hisar Dergisi’nde yayımlandı.



 


Bekir Sıtkı Erdoğan vefat etti




Hancı" ve "Kışlada Bahar" isimli şiirleriyle tanınan Şair Bekir Sıtkı Erdoğan, 88 yaşında vefat etti.



Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli isimlerinden Erdoğan, tedavi gördüğü GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde hayatını kaybetti.

Erdoğan'ın naaşı, yarın ikindi namazının ardından Üsküdar Büyük Selimiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazı sonrası memleketi Karaman'a götürülecek.

24 Ağustos 2014




şair



1926 yılında Karaman'da doğdu. Kuleli Askerî Lisesi ve Kara Harp Okulu mezunu. Kıta subaylığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi'ni bitirdi. Heybeliada Deniz Lisesi, İstanbul Alman Lisesi ve Marmara Koleji'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Aruz, hece ve serbest vezinle şiirler yazdı. Şiirlerinden bazıları bestelendi. Rubai türündeki şiirleri Hisar dergisinde yayınlandı.




Meşhur şarkı sözleri:

Kara gözlüm efkarlanma gül gayri (1963)
Hancı (1977, Müzik: Rolland Gaston; Aranjman: Paul Mauriat - Toccata)




Ödülleri:

1973'te Cumhuriyet'in 50. Yılı Şiir Yarışmasını Ellinci Yıl Marşı ile kazandı. Marşı, Necil Kazım Akses besteledi.


ESERLERİ:Şiir kitapları Bir Yağmur Başladı (1949-1957) Dostlar Başına (1965) Kışlada Bahar (1970) Binbirinci Gece

Şarkı Türünde



BİNBİRİNCİ GECE

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu... ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan!
Hancı n'olur, elindeki şişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim,
İki gün, diyardan diyara uçtum...
Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim;
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş...

Garibim; her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı;
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...



Acı Salkım



Vakit yaklaşıyor toparlan ahbap 

 Yarın bir gün bu meydanda talan var 

 Nasıl olsa görülecek şu hesap, 

 Sanma bu dünyada baki kalan var!

Nic'oldu ticaret,hani karımız? 

 Yağmaya gidiyor bütün varımız 

 Görmesek,şahittir kulaklarımız 

 Duymasak da kapımızı çalan var 


 Haramdan bir eksik tartıp helalı

Dengeye getirdik zehirle balı

Has diye yutturduk en sahte malı

Sanki kendimizden başka alan var. 


 Ne haklı iş tuttuk ne doğru sanat 

 Ayağa baş dedik,kuyruğa kanat 

 Komaz yakamızı şol meşhur inat 

 Ağızda gem,arkamızda palan var. 


 Bir kuru mantıkla kalmışız yayan 

 Menzile varır mı yerinde sayan 

 Bu dünyada ab-ı hayat tatmayan 

 Beklesin,ahrette kevser falan var.

Bekir Sıtkı'm kalem banıp özüne 

 Uykuları haram ettin gözüne... 

 Oysa kim aldanır şair sözüne 

 Sende dokuz köyden dönmüş yalan var!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder