Abayı Yakmak
Birisine aşık olmak, tutulmak, gönül vermek mânâsında kullanılan bir tabirdir.
"Aba", bilhassa tekkelere mensup olan dervişlerin giydiği, kalın yün kumaştan, elbise üstüne giyilen bir çeşit üstlüktür. Eski tekkelerdeki klasik olarak bir cami veya mescidin yanı sıra, şadırvanlı bir iç avlu bulunurdu. Bu dört köşe avlunun etrafında dervişan hücreleri, büyük bir dersane, mutbak, kiler ambar gibi binalar olurdu.
Kış aylarında dershanenin ocağı hani hani yanarak içeriyi ısıttı. Böyle bir dergâhta bir gün, sırtlan abalı dervişler, şeyh efendinin dersine ve tavvuf bahsinde anlattıklarına o kadar dalmışlar ve kendilerinden geçmişler ki, arkası ocağa dönük olan bir dervişin sırtındaki abası yanan derviş bile kendi sırtından çıkan dumanı fark etmemiş. Ar aşkına, yâr aşkına (Allah aşkına) yanan derviş, dünya ateşinin farkına varmamış.
Bu olay, dilimize, şimdilerde "argo" olarak kabul edilen deyimi kazandırmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder