Sayfalar

10 Nisan 2017 Pazartesi

Ahmet Ümit romanları 11 dile çevirildi

Ahmet Ümit romanları 11 dile çevirildi


60 ülkede 4 milyon kişiye ulaşan Ahmet Ümit’in romanlarını, kendi dillerine kazandıran 11 çevirmen, 7 Nisan 2017 tarihinde Okan Üniversitesi Beyoğlu Kampüsü’nde bir araya geldi.





Ahmet Ümit’in de katıldığı sempozyumda Ümit çevirilerle ilgili görüşlerini açıkladı. Ahmet Ümit “Çevirmenlerimin hepsi benim için çok önemli. Kitaplarımın çevirmenleri romanlarımı kendi dillerine kazandırmak için adeta yeniden yazıyorlar. Kitaplarımda çok tarihsel bilgi var. Çevirmenlerimin Osmanlı tarihi, Mevlana hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor” dedi.
Ahmet Ümit, yalnızca Türkçenin en başarılı ve en çok okunan yazarlarından biri değil aynı zamanda farklı dillere yapılan çevirileriyle edebiyatımızın dünya dillerindeki çok önemli bir temsilcisi.
Okan Üniversitesi 7 Nisan 2017 Cuma günü Beyoğlu Kampüsü’nde gerçekleştirdiği sempozyumda Ahmet Ümit’in romanlarını kendi dillerine kazandıran 11 çevirmeni İstanbul’da buluşturdu.
Çevirmenler, Ahmet Ümit özelinde, Türk yazarlarının kendi dillerine çevrilmesini de tartıştı. Türkçenin inceliklerini, kendi dilleriyle kıyasladılar. İspanyolcadan İngilizceye, Rusçadan Çinceye, Almancadan Arapçaya kadar 20’den fazla dilde 60’ı aşkın romanı ülkelerde yayınlanan Ahmet Ümit de sempozyumda çevirilerle ilgili görüşlerini paylaştı.
Ümit “Çeviri olmazsa başka dillere ulaşmak mümkün değil. Kitaplarımın çevirmenleri romanlarımı kendi dillerine kazandırmak için adeta yeniden yazıyorlar. Kitaplarımda çok tarihsel bilgi var. Çevirmenlerimin Osmanlı tarihi, Mevlana hakkında bilgi sahibi olması lazım. Ajansım Kalem Ajans ve kurucusu Nermin Mollaoğlu orkestra şefim bir anlamda. Çevirmenlerle buluşmamı sağlıyor” diye konuştu.
Ümit en çok yabancı dile çevrilen kitabının “İstanbul Hatırası” olduğunu, onu “Bab-ı Esrar” ve “Patasa”nın izlediğini söyledi. Ümit sonbaharda “İstanbul Bahçeleri” adıyla Almanca’da yayınlanacağını belirterek yayınevinin kitabın bu isimle daha çok satacağını belirttiğini ifade etti.
Kalem Ajans kurucusu Nermin Mollaoğlu “Ahmet Ümit kitapları Japoncaya henüz çevrilmedi. İçimdeki bu yarayı en kısa sürede iyileştirmek istiyorum. Ümit kitaplarını Finceye de tanıtamadık çünkü çevirmen yok. Türk edebiyatı ancak son 10 yılda yoğun şekilde çevriliyor. Bu da bizim işimizi zorlaştırıyor. Türkiye’yi tanımıyorlar ve ülkemiz hakkında önyargıları olabiliyor” dedi.
Aynı gün Ahmet Ümit’in hem Türkçe hem de yabancı dilde yayınlanan kitap kapaklarından ve okurlarla buluşmalarında çekilen ilginç fotoğraflardan oluşan serginin de açılışı yapıldı. Ahmet Ümit sergisi bir ay boyunca Okan Üniversitesi’nin Beyoğlu Kampüsü’nde sergilenecek.
Ahmet Ümit kitaplarının çevirmenleri anlatıyor

Sabine Adatepe / Almanca çevirmeni

“O ne kadar çekici bir dil kullanıyorsa ben de onu bulmaya çalışıyorum”
Usta yazar işlediği tarihi konulardan güncel gündeme kadar nasıl okuru içine çekerek bir daha bırakmayan bir dil buluyorsa, çevirmen olarak da kendi ülkenizdeki okurları aynı şekilde çeken bir dil bulacaksınız.
Bu, Ahmet Ümit kitaplarını çevirmenin hem zorluğu, hem de zevki. Ahmet Ümit Almanca bilse bu sözcüğü, bu cümleyi acaba Almancada nasıl ifade ederdi diye düşünerek, kafamda öz sesini canlandırarak, onun sesini, ifade gücünü yakalamaya, kendi dilime aktarmaya çalışıyorum.

Rafael Carpintero / İspanyolca çevirmeni

“İnsanların anlatıcı olan Ümit’i çevirmek derin bir zevk”
Ahmet Ümit’i çevirmek sanki pencereden bakıp evin içinde bulunan birine sokaktaki olayları anlatmak gibi. Yazarın penceresinden, elbette. Çok sağlam polisiye kurguları yazmasına rağmen, benim için Ahmet Ümit en çok insanların anlatıcısıdır.
İyi veya kötü, ama o pencereden uzanarak bulabildiğin insanları. Bence o yüzden farklı farklı dünya dillerinde o kadar iyi anlaşılıyor. Burada veya orada hepimiz aşağı yukarı aynıyız. Aynı zamanda Ahmet Ümit’i çevirmenin zorluğu da budur.
Türkçesi bazen o kadar berrak, o kadar doğaldır ki —örneğin, diyaloglarda—, başka bir dilde kulağa tuhaf veya yapay, sonuçta “yabancı”, gelebilir ve buna izin vermemek gerekir. Ahmet Ümit’i çevirmek en çok derin bir zevktir çünkü sokağa baktığımız pencere hiç kapanmıyor ve biz kendi dilimizde neler gördüğümüzü, neler okuduğumuzu, anlatmaya devam ediyoruz. Ve sonunda annemin Patasana’yı okuduğu zaman söylediğini başarıyoruz: “Sanki İspanyolca yazılmış”.

Evgeniya Larionova /Rusça çevirmeni

“Masal Masal İçinde”nin halk anlatım dilini korumak zordu”
Ahmet Ümit’in “Masal Masal İçinde” kitabının Rusça tercümesini yaparken en çok zorlandığım durum, dildeki Anadolu halk anlatım geleneğini koruyarak günümüz şartlarına uygun şekliyle anlatımdaki orijinalliği korumaktı. Bu zevkli çalışmanın beni en çok zorlayan yönü olduğunu söyleyebilirim.

Rakesh Jobanputra /İngilizce çevirmeni

“Karakterlere göre uygun lehçe yakalamak en eğlenceli tarafı”
Ahmet Ümit’in romanlarını çevirmek bana kesinlikle büyük haz veren bir şey; edebiyatı gençliğinden beri seven için, böyle güzel romanları hem okumak hem başka toplum ve kültürlerin insanlarına sunabilmek çok özel bir duygu.
İngilizceye çevirirken, her karaktere uygun bir lehçe yakalamak çok önemli ve bu “zorluk” da tatlı bir haz veriyor; Komiser Ali’nin veya (“İstanbul Hatırası”ndaki) sokaklarda yaşayan içkicilerin kaba ama aynı zamanda çok renkli ve şiirsel ağızları ayrı İngilizceler ister, Fatih Sultan Mehmed veya Sultan Süleyman’ın romanlarda daha ağır ve daha aristokratik sözleri de ayrı bir İngilizce ister.
Yukarıda yazdığım gibi, en eğlenceli taraflardan birisi bu olabilir – karakterlere göre uygun lehçe yakalamak. Bir padişahın sözlerini uygun, ağır ve asil İngilizceye çevirmek (“Sultanı Öldürmek”, “Elveda Güzel Vatanım”), sonra bir ayyaşın tatlı ve renkli sokak Türkçesini İngilizcede güzel bir yankı bulmak çok eğlenceli ve çevirmeni beklenmedik yerlere götürebilir…

Thanos Zarangalis / Yunanca çevirmeni

“Mükemmel tasvirlerini çevirirken başka bir kentte yaşadığımı unutuyorum”
Ahmet Ümit’in mükemmel tasvirlerini çevirirken yıllar sonra büyülü ve büyüleyici kentte geri dönüyor, bildik sokaklarda geziyor, tanıdık kokuları kokuyor, aşina yüzler gözlerimin önünde şekilleniyor ve fincandaki çay azalırken artık başka bir kentte yaşadığımı unutuyorum…

Aneta Matovska /Makedonca çevirmeni

“Sınırlarımı zorlamak beni mutlu ediyor”
Ahmet Ümit romanlarını çevirmek, çok özel bir duygu. Böyle güzel ve özel bir yazarın eserlerini Makedon okuyucuyla buluşturma fırsatına sahip olmak benim için bir mutluluk. Yazarın cümlelerini, dilimize ve kültürümüze çevirirken en uygun sözcük ve cümle yapılarını seçmek kısmında tatlı zorluklar elbette oluyor.
Fakat bu kısmı zevkli buluyorum, bu araştırmanın içinde olmak ve sınırlarımı zorlamak beni mutlu ediyor. Benim için çevirinin en eğlenceli tarafı ise, bilmediğim kelimeler ve deyimlerle karşılaştığımda onları araştırmak ve cümleyi doğru şekilde çözmek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder