Koreceye ilk ilgi duymaya başladığımda bunun uzun süreli bir merak olabileceğini ve bu kadar sevebileceğimi düşünmemiştim. Çünkü bu kadar sevimli bir dil olduğunun farkında değildim. Daha önceden ilgi duyduğum dillerde genelde temel düzeyin ötesine gidebilmeye yarayacak motivasyon olmazdı. Fakat Korecenin alfabesinin güzelliği ve seslerin hoşluğu beni bu konuda devam etmeye zorladı. Tabi izlediklerimden dolayı sık sık duyup yavaş yavaş anlamaya başlayınca da çok da zor olmadığı düşüncesi yerleşmeye başladı. Programlı olarak Korece çalışmıyor olmama rağmen ara sıra bakmak bile bu konuda motive olmak için yeterli oluyor. Burada paylaşacak kadar istekli olduğuma göre de bu dili gerçekten seviyorum demektir. Bu gidişle kitap yazmaya kalkışacağım galiba, tutmayın beni (yok artık, daha neler).
Bu yazıda da bağlaçlardan bahsedelim. Aslında gayet kolay, iki cümlenin arasına yazıveriyorsunuz bitiyor, göz korkutacak bir durum yok yani. Gerçi bazılarının okunuşları birbirine benziyor (kırigo, kırona, kıreso) ama bir kere ayırt edildi mi gerisinde sorun yok.
- ‘ve’ bağlacı (그리고 (kırigo) / 와/과 (va/goa))
İki farklı cümleyi birbirine bağlarken 그리고 (kırigo) ifadesi kullanılır.
어제 책을 읽었다 그리고 잤다
(oce çegıl ilgodda kırigo çadda) Dün kitap okudum ve uyudum
İki farklı ismi birbirine bağlarken, sesliyle biten kelimeler için 와 (va) ve sessizle biten kelimeler için 과 (goa) eki kullanılır.
너와 나
(nova na) sen ve ben
책과 연필과 종이
(çeggoa yonpilgoa çongi) kitap, kalem ve kâğıt
- ‘fakat’ bağlacı (그러나 (kırona) / 데/지만 (de/ciman))
Cümleleri birbirine bağlarken 그러나 (kırona) ifadesi kullanılır.
책을 읽고 싶었다 그러나 잤다
(çegıl ilggo şipodda kırona çadda) Kitap okumak istedim fakat uyudum
Cümleleri birbirne bağlamak için 데 (de) ve 지만 (ciman) ekleri de kullanılabilir.
글씨는 쓰는데, 읽을 수 없다
(kılşşinın ssınınde, ilgıl su obda) Kelimeleri yazdım fakat okuyamadım
글씨는 쓰지만, 읽을 수 없다
(kılşşinın ssıciman ilgıl su obda) Kelimeleri yazdım fakat okuyamadım
- ‘dolayısıyla’ bağlacı (서 (so) / 그래서 (kıreso))
İki farklı ifadeyi tek bir cümlede birleştirirken 서 (so) bağlacı kullanılır.
과학이 좋아서 대학에 갔다
(koahagi çohaso tehage kadda) Bilimi seviyorum dolayısıyla üniversiteye gittim
Cümleler anlam olarak birleşmesine rağmen iki farklı cümle halinde yazılırken 그래서 (kıreso) ifadesi kullanılır.
빌딩이 높다. 그래서 엘리베이터를 사용해야 한다
(pildingi nopda. kıreso ellibeitorıl sayongheya handa) Bina yüksek, dolayısıyla asansör kullanmalıyız
- ‘eğer’ bağlacı (면/으면 (myon/ımyon))
Sesliye biten ifadelerden sonra 면 (myon), sessizle bitenlerden sonra 으면 (ımyon) eklenerek kullanılır.
의대에 가면 의사가 될 수 있다
(yidee kamyon yisaga töl su idda) (Eğer) tıp okuluna gidersen doktor olabilirsin
- ‘iken’ bağlacı (을 때 (ıl dde)/ 면서 (myonso))
Zaman bildiren durumlar için 을 때 (ıl dde) (-dığında) ve olay bildiren durumlar için de 면서 (myonso) (-ken) ifadeleri kullanılır.
저녁 먹을 때 비가 왔다
(çonyok mogıl dde piga vadda) Akşam yemeği yerken (yediğimiz sırada) yağmur yağdı
노래 들으면서 지리 공부 했어
(nore tırımyonso çiri kongbu hesso) Müzik dinlerken coğrafya çalıştım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder