15 Mart 2016 Salı
11 Mart 2016 Cuma
Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat
Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat
Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat
(Eski ve Yeni Harflerle)
Bu eserin genişletilmesine, ekleme ve gerekli düzeltmelerin yapılarak dizgiye ve baskıya hazır duruma getirilmesine 1981 yılında başlandı. Rahmetli Ferit Devellioğlu, -zaman içinde koruyacağıma ve geliştireceğime güven duygusu içinde- eserini bana devrederken, "İlaveli 2'nci baskı"dan sonra geçen on bir yılda yeniden derlediği binlerce fişi de vermişti. Bu fişlerde yazılı olan kelime ve terkiplerin, tâdil ve ikmâli gereken madde başı kelimelerin kitaba girecek şekilde tertiplenerek yerlerine yerleştirilmesi işini de, -bizzat yapmamı telkin ederek- bana yüklemişti. Her fişte değişik kelimeler, terkipler, deyimler, düzeltmeler, anlam eklemeleri vardı. Bunları 2'nci baskıda Sayın Cem Dilçin'in yardımlarıyla kitabın sonuna eklenen 118 sayfalık "îlâve"deki maddelerle birlikte teker teker ayınp sıraya koydum; sonra, basılı kitap sayfalannı yer yer keserek araya gerekli değişiklikleri işlemeye ve ek kelimeleri yerleştirmeye başladım. Sayfalar hazırlandıkça da rahmetli ile birlikte kelimelerin alfabetik sıralamaya uygunluğunu kontrol ediyorduk. Bu çalışmalar üç yıl kadar sürmüş, ancak henüz iş bitmemişti: Otuz kadar kelimenin Arap harfleriyle yazılışının ve tereddütlü yerlerin eski lügat ve benzeri kaynaklardan araştırılması, kitabın baştan sona yeniden okunarak, yer yer rastlanan ve değişik anlamlara veya yanlış anlamalara yol açabilen -gözden kaçmış- dizgi yanlışlarının giderilmesi gerekliydi. Araya Devellioğlu'nun bir yıldan fazla süren hastalığı ve ölüm acısının girmesiyle yavaşlayan bu işlere, 1990 yılbaşından sonra dizgi ile birlikte yürütmek üzere yeniden başladım. Bugün, beni uzun süre geceli gündüzlü uğraştıran, dikkat ve titizlik isteyen, zor fakat o kadar da zevkli olan bu işi sona erdirmiş bulunuyorum.
Lûgat'te 8350'den fazla değişiklik ve yenilik özelliğini taşıyan işlem yapılmıştır. Bütün bu işlemlerde Ferit Devellioğlu'nun uyguladığı ("Lügat Osmanlıca ve öğretici olduğu için İmlâ Kılavuzu kurallarına bağlı kalınmamıştır." Bkz. Açıklamalar : 5) imlâ özelliklerini korumaya çalıştığımı belirtmek istiyorum. Yapılan ekleme ve değişiklikleri yaklaşık sayıda şöyle sıralayabilirim : 2840 yeni madde başı kelime, 3180 terkip ve deyim, 880 ikinci, üçüncü vb. anlam eklenmesi; 490 açıklamalı maddenin daha kolay anlaşılır duruma getirilmesi; ilk baskıda yanlış anlamlandırılan 20 kadar kelimenin, aynca eski ve yeni yazıda rastlanan 163 önemli imlâ yanlışının düzeltilmesi; 800'den fazla madde başı kelimenin de hangi Arapça kökten geldiğinin işlenmesi... Aynca, edebiyat terimlerinin açıklamalannda verilen manzum örneklerin bir kısmı düzeltilmiş, bir kısmı da daha uygun düşenleriyle değiştirilmiştir.
Lûgat'te 8350'den fazla değişiklik ve yenilik özelliğini taşıyan işlem yapılmıştır. Bütün bu işlemlerde Ferit Devellioğlu'nun uyguladığı ("Lügat Osmanlıca ve öğretici olduğu için İmlâ Kılavuzu kurallarına bağlı kalınmamıştır." Bkz. Açıklamalar : 5) imlâ özelliklerini korumaya çalıştığımı belirtmek istiyorum. Yapılan ekleme ve değişiklikleri yaklaşık sayıda şöyle sıralayabilirim : 2840 yeni madde başı kelime, 3180 terkip ve deyim, 880 ikinci, üçüncü vb. anlam eklenmesi; 490 açıklamalı maddenin daha kolay anlaşılır duruma getirilmesi; ilk baskıda yanlış anlamlandırılan 20 kadar kelimenin, aynca eski ve yeni yazıda rastlanan 163 önemli imlâ yanlışının düzeltilmesi; 800'den fazla madde başı kelimenin de hangi Arapça kökten geldiğinin işlenmesi... Aynca, edebiyat terimlerinin açıklamalannda verilen manzum örneklerin bir kısmı düzeltilmiş, bir kısmı da daha uygun düşenleriyle değiştirilmiştir.
Kullanım Örnekleriyle Arapça Edatlar Sözlüğü
Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları
Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları
Suriyeli mühendis Dr. Muhammed Şehrur’un 25 Yıllık bir çabanın meyvesi olarak ortaya koyduğu “el-Kur’an ve’l –Kitab” isimli kitabının özeti olarak Dr. Mustafa Ünver tarafından Türkçe’ye kazandırılmış şekli olan “Lügavi Kur’an Okumaları” Sidre Yayınları tarafından yayınlandı. (Samsun 2001)
Kur’an metninin dil merkezli tefsirini önceleyen eserler daha önce de Türkçe’ye kazandırılmıştı. (1) Şehrur’un çalışmasının Türkçe özeti ise hem yazarın Kur’an’daki kelime çözümlemelerine hem de bu çözümlemelerden yola çıkarak ulaştığı yorumların genel bir tablosu niteliğinde. Lügavi Kur’an okumalarının okuyucuya verdiği en güzel işaret ise Kur’an bütünlüğünde Kur’an’ın kendi kendini açıklama özelliğinin örneklerini sunması. Şehrur, araştırma usulünü orta dönem lügat otoritelerinden Ebu Ali el-Farisi’nin temellerini attığı “Lügavi yöntem”i izlemekte ve el-Farisi’nin “lügavi araştırmalarda eş-anlamlı olduğu sanılan lafızlar farklıdırlar.” Son Vahy’in bizzat kendisinin belirttiği “Kur’an’ın müfessirliği” ilkesinin (2) rehberliğinde ortaya konan çalışma belirli açılımlar sağlarken bazı zaafları da içinde taşımakta. Mütercim’in de katılmadığını belirttiği ve yazar’ın Kur’an’dan zorlama olarak çıkartmaya çalıştığı bazı noktaları belirtmesi, Kur’an’ın tek bir yöntemle ve o yöntemin kalıplarıyla sınırlandırılarak anlamlandırılamayacağını söylemesi araştırmanın mukayeseli ve objektif olarak okuyucuya “Kur’an’ın önder, imam ve asıl olduğu” (3) bilinciyle sunulduğunu gösteriyor.
Kitap geleneksel rivayetçi tefsir anlayışının zihni gelişim ve atılım yerine taklid ve tekrardan ibaret olduğu eleştirisini getirdikten sonra bu sebepten dolayı İslam dünyasının akli bir donukluk ve geri kalmışlık içinde olduğunu belirtmektedir. Ancak Şehrur’un bu donukluğa alternatif olarak gösterdiği ve bizce bir tepkiselliğin sonucu olarak modern paradigma’ya ve “Bilimcilik” ideolojisine yer yer teslimiyeti de beraberinde getiren “Bilimsel tefsir” çabaları başka bir zaaf beraberinde taşımaktadır. Prof. Özemre’nin bilimci tefsir girişimlerine yönelttiği eleştirel eserinde belirttiği gibi; “Bugün tabiat ilimleri uygulamaları insanları tatmin eden pekçok sonuca ulaşmış bulunmaktadır. Ancak bu durum Tabiat ilimlerinin ortaya koydukları Fiziksel Realite kavramının “Nihai Realite” mutlak gerçek olmasını içine almaz ve zorunlu kılmaz. 2/255 ayetine uygun olarak sürekli bir değişim içindedirler. (4) Dolayısıyla Kur’an’a üretilmiş ve zanni bilgilerle yapılacak her türlü (geleneksel ya da modern) zorlama yorum mutlak hükümleri bağlamından farklı değerlendirme ahlaki değildir. Şehrur’un örnek verdiği Tantavi Tefsiri ya da ülkemizdeki benzer yaklaşımlar (Said Nursi, Haluk Nurbaki, Edip Yüksel vb.) kesin olmayan görece bilimsel verilerden yola çıkarak, ilerlemeci batı mantığını da meşru kılarak Kur’an’dan siyak-sibak, Bütünsellik, ilk muhatapların algısı ve nüzul ortamı gibi olmazsa olmaz etkenleri de gözardı ederek Modern batıniliğe kapı aralamışlardır. Ayrıca Şehrur’un kendisinin de Huruf-u Mukataa hakkında yaptığı yorumlar bu gayrimeşru bilimci yaklaşımdan etkilendiğini göstermektedir.
Kur’an metninin dil merkezli tefsirini önceleyen eserler daha önce de Türkçe’ye kazandırılmıştı. (1) Şehrur’un çalışmasının Türkçe özeti ise hem yazarın Kur’an’daki kelime çözümlemelerine hem de bu çözümlemelerden yola çıkarak ulaştığı yorumların genel bir tablosu niteliğinde. Lügavi Kur’an okumalarının okuyucuya verdiği en güzel işaret ise Kur’an bütünlüğünde Kur’an’ın kendi kendini açıklama özelliğinin örneklerini sunması. Şehrur, araştırma usulünü orta dönem lügat otoritelerinden Ebu Ali el-Farisi’nin temellerini attığı “Lügavi yöntem”i izlemekte ve el-Farisi’nin “lügavi araştırmalarda eş-anlamlı olduğu sanılan lafızlar farklıdırlar.” Son Vahy’in bizzat kendisinin belirttiği “Kur’an’ın müfessirliği” ilkesinin (2) rehberliğinde ortaya konan çalışma belirli açılımlar sağlarken bazı zaafları da içinde taşımakta. Mütercim’in de katılmadığını belirttiği ve yazar’ın Kur’an’dan zorlama olarak çıkartmaya çalıştığı bazı noktaları belirtmesi, Kur’an’ın tek bir yöntemle ve o yöntemin kalıplarıyla sınırlandırılarak anlamlandırılamayacağını söylemesi araştırmanın mukayeseli ve objektif olarak okuyucuya “Kur’an’ın önder, imam ve asıl olduğu” (3) bilinciyle sunulduğunu gösteriyor.
Kitap geleneksel rivayetçi tefsir anlayışının zihni gelişim ve atılım yerine taklid ve tekrardan ibaret olduğu eleştirisini getirdikten sonra bu sebepten dolayı İslam dünyasının akli bir donukluk ve geri kalmışlık içinde olduğunu belirtmektedir. Ancak Şehrur’un bu donukluğa alternatif olarak gösterdiği ve bizce bir tepkiselliğin sonucu olarak modern paradigma’ya ve “Bilimcilik” ideolojisine yer yer teslimiyeti de beraberinde getiren “Bilimsel tefsir” çabaları başka bir zaaf beraberinde taşımaktadır. Prof. Özemre’nin bilimci tefsir girişimlerine yönelttiği eleştirel eserinde belirttiği gibi; “Bugün tabiat ilimleri uygulamaları insanları tatmin eden pekçok sonuca ulaşmış bulunmaktadır. Ancak bu durum Tabiat ilimlerinin ortaya koydukları Fiziksel Realite kavramının “Nihai Realite” mutlak gerçek olmasını içine almaz ve zorunlu kılmaz. 2/255 ayetine uygun olarak sürekli bir değişim içindedirler. (4) Dolayısıyla Kur’an’a üretilmiş ve zanni bilgilerle yapılacak her türlü (geleneksel ya da modern) zorlama yorum mutlak hükümleri bağlamından farklı değerlendirme ahlaki değildir. Şehrur’un örnek verdiği Tantavi Tefsiri ya da ülkemizdeki benzer yaklaşımlar (Said Nursi, Haluk Nurbaki, Edip Yüksel vb.) kesin olmayan görece bilimsel verilerden yola çıkarak, ilerlemeci batı mantığını da meşru kılarak Kur’an’dan siyak-sibak, Bütünsellik, ilk muhatapların algısı ve nüzul ortamı gibi olmazsa olmaz etkenleri de gözardı ederek Modern batıniliğe kapı aralamışlardır. Ayrıca Şehrur’un kendisinin de Huruf-u Mukataa hakkında yaptığı yorumlar bu gayrimeşru bilimci yaklaşımdan etkilendiğini göstermektedir.
Farsça ders notları - persian
ingilizce kaynak kitaplar
ingilizce kaynak kitaplar
yüzlerce pdf kitap gramer,reading,writting kaynakları yandex diskte
direk indirme imkanı
direk indirme imkanı
Shakespeare Tüm Soneler Talat Sait Halman
Shakespeare Tüm Soneler Talat Sait Halman
Shakespeare yeryüzünü baştan başa sahne olarak görmüş ve kendi
sahnesine bütün yeryüzünü sokmağa çalışmıştır. Ama, hem
oyun yazarı, hem şair olan Shakespeare’in bütün dünyası sahne
değildi. Yaşantılarının birçoğunu trajedilerindeki ve komedilerindeki
kişilerin sözleriyle dile getirmekle yetinmedi, şiirleriyle
de açıkladı.
Büyük yazarın iç dünyası, Sonelerindedir. Bu özlü şiirlerde,
dramatik ses değil, lirik ses egemendir. Çoğu, derin duyguları,
güçlü heyecanları, acıları ve sevinçleri anlatır. İngiliz şairi William
Wordsworth Soneler için diyor ki: «Bu anahtarla Shakespeare
gönlünün kilidini açmıştır.»
Onaltıncı yüzyılın sonlarında yazılmış olan Sonelerde, Shakespeare
insan ruhunun birçok boyutlarını yansıtmış ve yaratmıştır.
Baştan sona okunduklarında incecik sevgilerden yaman
cinsel iştahlara kadar değişen bir gönül serüvenini anlattıkları
görülüyor.
Soneler, denebilir ki, İngilizcenin en ünlü şiir dizisidir. Hem
de dünya aşk edebiyatının en güzel örnekleri arasındadır. İngilizce,
bu şiirlerde, gerek duygu ve düşünce derinliği, gerek söyleyiş
zenginliği bakımından, ölümsüz bir yere ulaşmıştır.
Sonelerin önemi, özellikle üç yönden büyüktür:
1 - Salt şiir olarak, Sonelerin çoğu, benzeri az bulunur güzelliktedir.
Ünlü Hayyam çevirmeni Edward FitzGerald şu öv
güyü boşuna yazmış olmasa gerek: «Soneleri titizlikle okuduğum
güne kadar bana yarı-tanrı gibi göründüğü için Shakespeare’i
yarı tanıdığımı söylersem yargımın aşırı olduğunu sanmam.
» 2 - Soneler, Shakespeare’in iç dünyasının birçok yönlerine
ışık tutmaktadır. Büyük İngiliz ozan ve eleştirmeni Samuel
Taylor Coleridge’in oğluna Shakespeare’in kafasını anlamak için
Sonelere başvurmasını salık vermesi bunun içindir. 3 - Soneler,
ünlü yazarın dramatik sanatçılığı ile lirik sesi arasında kesin
bağlar kurduğu içiri de ilginçtir.
Sonelerin tümünü başka herhangi bir dile aynı biçimle, aynı
kafiye düzeniyle çevirmek, düşünülebilecek en zor çeviri işlerinden
biridir. Nitekim, birçok dillerde, tüm Sonelerin çevirisi
yoktur. En gözüpek çevirmenler bile, bu mihnetli işi üstlenmekten
ürkmüş gibidirler.
İngilizceden Türkçeye sone çevirisi, iki dilin yapısı ve ses
düzeni birbirine hiç benzemediği ve vakit vakit ters düştüğü için,
büyük zorluklar çıkarmaktadır. Belki de bu yüzden, Shakespecre’in
oyunlarımn üçte ikisi —bazıları altı yedi kez— dilimize
çevrildiği halde, Soneler genellikle ihmale uğramıştı. Tüm Sonelerin
ilk çevirisi 1979 yılında Saadet Bozkurt ve Bülent Bozkurt
tarafından yayınlandı. Titizlikle hazırlanmış olan ve orijinallere
sadık kalan bu yararlı çalışmada, çeviriler vezinsiz, kafiyesiz,
düzyazı iledir, yer yer mısraların açıklamasını yapıyor gibidir;
şiirsellikten çok uzaktır. Bence, şiirsellik yönünden, en
başarılı örnekler arasında, Sabrı Esat Siyavuşgil’in bir, Can Yücelin
iki sone çevirisi vardır.
Els English Language Studies English Through Reading Nesibe Sevgi Öndeş
Els English Language Studies English Through Reading Nesibe Sevgi Öndeş
Els English Language Studies English Through Reading Nesibe Sevgi Öndeş
Bu kitap, intermediate, upper-intermediate ve advanced olmak üzere üç düzeyde hazırlanmış olup 200 okuma parçasından oluşmaktadır.Kitapta yer alan parçalar çeşitli alanlardan seçilmiştir. Bu parçalar düşünsel ve dilsel bir zenginlik yaratma, okuyucunun, değişik bilgi alanlarının kendine özgü terimleriyle tanışımasını sağlamaya yönelik parçalardan oluşmaktadır.
Her parçanın sonunda yer alan Reading Comprehension soruları ve Vocabularıy çalışmaları ile, Engilsih Through Reading, okuyucunun İngilizce okuma-anlama analiz ve sentez becerilerini geliştirmesine yönelik büyük katı sağlayacak bir kaymartır. Özellikle Yds, Kpds, Üds, Toefl, İngilizce Yeterlik sınavlarına hazırlanan adaylar için son derece yararlı bir kaynaktır.
Building Skills for the TOEFL iBT
Building Skills for the TOEFL iBT
Building Skills for the TOEFL iBT Listening Book+MP3 CD (2nd Edition)
Building Skills for the TOEFL iBT Listening Book+MP3 CD (2nd Edition)
Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi
Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi
Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi A.J. THOMSAN, A.V. MARTINET, Baydar SOYTEKİN
Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi A.J. THOMSAN, A.V. MARTINET, Baydar SOYTEKİN
Kürtçe / Türkçe - Fransızca - İngilizce Sözlük
https://yadi.sk/i/2_BS0du8prEGH
Çevirmen: Fetullah Kakioğlu
Basım yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 1991
Sayfa Sayısı: 342 s.
Kürtçe / Türkçe - Fransızca - İngilizce Sözlük
Yazar: J. BlauÇevirmen: Fetullah Kakioğlu
Basım yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 1991
Sayfa Sayısı: 342 s.
leyte
arapça'ya ait leyte ve lealle kelimelerinin ikisi de
insan hayatının en problemli kelimelerinden biri olan keşke ile benzer manalara gelir.
nahiv müzakerelerinde leyte için temenni, lealle için de teracci yani ümit manası içerdiği
vurgulanır. aralarındaki en belirgin fark leyte'nin gerçekleşmesi mümkün
olmayan keşkelerde kullanılmasıdır. kur'an-ı kerim'de; ateşle yüzleştiği anda
fayda vermeyeceğini anlamasına rağmen pişmanlığını ifade eden kişilerin
ağzından dökülen cümlelerin hemen hepsi leyte ile başlar.
harun reşit'in sarayında da yaşamış abbasi şairlerinden ebu'l atahiye' ömrünün sonlarına doğru yazdığı muhtemel bir beytinde,
leyte'ş-şebâbe yeûdü yevmen
fe uhbirahû bimâ fe'ale'l-meşîbü
"gençlik, sadece bir günlüğüne geri gelse de, ihtiyarlığın bana neler ettiğini ona anlatsam", derken muhal bir şeyi temenni ettiğinin farkında olduğunu gösteriyor leyte'siyle.
lealle için durum biraz daha farklıdır. gerçekleşmesi ümit edilen, umulan şeyler için de kullanılır:
lealle'llahe ğâfiru zenbî / umulur ki cenâb-ı hakk günahlarımı affeder
harun reşit'in sarayında da yaşamış abbasi şairlerinden ebu'l atahiye' ömrünün sonlarına doğru yazdığı muhtemel bir beytinde,
leyte'ş-şebâbe yeûdü yevmen
fe uhbirahû bimâ fe'ale'l-meşîbü
"gençlik, sadece bir günlüğüne geri gelse de, ihtiyarlığın bana neler ettiğini ona anlatsam", derken muhal bir şeyi temenni ettiğinin farkında olduğunu gösteriyor leyte'siyle.
lealle için durum biraz daha farklıdır. gerçekleşmesi ümit edilen, umulan şeyler için de kullanılır:
lealle'llahe ğâfiru zenbî / umulur ki cenâb-ı hakk günahlarımı affeder
لَيْتَ
الشَّبَابَ يَعُودُ يَوْمًا
|
Leyte’ş-şebâbe yeûdu yevmen
|
Keşke gençlik bir gün geri dönse...
(Keşke gençlik geri gelse...)
|
Keşke
|
Leyte
|
لَيْتَ
|
Gençlik
|
Eş-şebâb
|
اَلشَّبَاب
|
Dönse
|
Yeûdu
|
يَعُودُ
|
Bir gün
|
Yevmen
|
يَوْمًا
|
Arapça gramerinde (İnne ve kardeşleri,
inne ve benzerleri) olarak geçen bir konu vardır.
Bu gruptaki edatlar, isim cümlesinin
başına gelirler
لَيْتَ (Leyte:keşke)
anlamındaki edat da bu gruptandır
Gramer kitaplarında, bu edat için
genellikle, ihtiyarlığın zorluğuna vurgu yapan şu örneği verirler
Keşke gençlik bir gün geri dönse (gelse)
!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popular Posts
-
More to Read 1 - 2 ve Cevap anahtarları odtu metu reading book https://yadi.sk/d/PzFvxUttdFGjN C...
-
به دنیا دل نبنده هر که مرده از بابا طاهر-Baba Tahir’den 16 11 2013 ز دل مهر رخ تو رفتنی نی غم عشقت به هر...
-
bir ve olmak bu için o ben demek çok yapmak ne gibi daha almak var kendi gelmek ile vermek ama sonra kadar yer ...
-
Inci Kut İspanyol Dili Ve Grameri https://yadi.sk/i/4lE3n9Eb3MgRFa
-
Le temps, c'est de l'argent. ( Lö tan se dö larjan.) Les bons comptes font les bons amis. ( Le bon cont fon le bonzami.) Dog...
-
My name is Catherine, but I'm called 'Kate' by my friends. I live near Leeds, in the north-east of England. I'm a dental n...
-
tahsin saraç fransızca - türkçe sözlük https://yadi.sk/i/TdKaHeO13KwirN
-
. Bölüm Türkler İçin Kolay Almanca Öğrenimi Almanca da 26 harf vardır. Türkçe de olmayan harfler şunlardır: Ää( e ) ,Qq( ku ) ,X x( ik...
-
Türkçe İle İlgili Sözler, Türkçe Doğru Kullanmak Sloganları, Türkçe Doğru Kullanmak İle İlgili Sloganlar Türkçeni doğru kullan, ülkene sa...