Sayfalar

18 Mart 2014 Salı

Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil

Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Yine endîşe bilir kadr-i dürr-i güftârım
Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil
Girdi miftâh-ı der-i günc-i ma'ânî elime
Âleme bezz-i gevher eylesem itlâf değil
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil
Günümüz Türkçesiyle;
1.beyit:Ben mucize söyleyen papağanım.Söyleyeceklerim laftan ibaret değildir. Ben çarh ile söylemesem(onu kale almam) çünkü içi fesat.İçi dışı bir değil

2.beyit: Maneviyat sahibidir diyemem gönlü pak olmayana.
           Asıl Maneviyat sahiplerinin birbirlerini bir görüşte tanımamaları insafa sığmaz.
3.beyit: Benim inci gibi sözlerimin kıymetini düşünen insanlar bilirler.
            Devir desen, şu gelip geçici dünya hayatı desen, arkasında bir şey bırakmaz.
4.beyit: Geçti ya elime bir kez güzel nutuk atma hazinesinin hayırlı anahtarı,
           Ayaktakımına değerli taşlar dikili dokumalar dağıtsam ziyan olmaz.
5. beyit: Sivrilikleri törpülenmiş saklı levhadır Nef'i'nin tertemiz lisanı,
             Sadık dostların tabiatında olduğu gibi, küçük sahhaf dükkanı gibi değil!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder