Öne Çıkan Yayın

kelime videoları

https://www.youtube.com/channel/UC91Wrsi_25Ts3280rX8CLDw                                               ...

11 Mart 2016 Cuma

Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları

Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları



Suriyeli mühendis Dr. Muhammed Şehrur’un 25 Yıllık bir çabanın meyvesi olarak ortaya koyduğu “el-Kur’an ve’l –Kitab” isimli kitabının özeti olarak Dr. Mustafa Ünver tarafından Türkçe’ye kazandırılmış şekli olan “Lügavi Kur’an Okumaları” Sidre Yayınları tarafından yayınlandı. (Samsun 2001)

Kur’an metninin dil merkezli tefsirini önceleyen eserler daha önce de Türkçe’ye kazandırılmıştı. (1) Şehrur’un çalışmasının Türkçe özeti ise hem yazarın Kur’an’daki kelime çözümlemelerine hem de bu çözümlemelerden yola çıkarak ulaştığı yorumların genel bir tablosu niteliğinde. Lügavi Kur’an okumalarının okuyucuya verdiği en güzel işaret ise Kur’an bütünlüğünde Kur’an’ın kendi kendini açıklama özelliğinin örneklerini sunması. Şehrur, araştırma usulünü orta dönem lügat otoritelerinden Ebu Ali el-Farisi’nin temellerini attığı “Lügavi yöntem”i izlemekte ve el-Farisi’nin “lügavi araştırmalarda eş-anlamlı olduğu sanılan lafızlar farklıdırlar.” Son Vahy’in bizzat kendisinin belirttiği “Kur’an’ın müfessirliği” ilkesinin (2) rehberliğinde ortaya konan çalışma belirli açılımlar sağlarken bazı zaafları da içinde taşımakta. Mütercim’in de katılmadığını belirttiği ve yazar’ın Kur’an’dan zorlama olarak çıkartmaya çalıştığı bazı noktaları belirtmesi, Kur’an’ın tek bir yöntemle ve o yöntemin kalıplarıyla sınırlandırılarak anlamlandırılamayacağını söylemesi araştırmanın mukayeseli ve objektif olarak okuyucuya “Kur’an’ın önder, imam ve asıl olduğu” (3) bilinciyle sunulduğunu gösteriyor. 

Kitap geleneksel rivayetçi tefsir anlayışının zihni gelişim ve atılım yerine taklid ve tekrardan ibaret olduğu eleştirisini getirdikten sonra bu sebepten dolayı İslam dünyasının akli bir donukluk ve geri kalmışlık içinde olduğunu belirtmektedir. Ancak Şehrur’un bu donukluğa alternatif olarak gösterdiği ve bizce bir tepkiselliğin sonucu olarak modern paradigma’ya ve “Bilimcilik” ideolojisine yer yer teslimiyeti de beraberinde getiren “Bilimsel tefsir” çabaları başka bir zaaf beraberinde taşımaktadır. Prof. Özemre’nin bilimci tefsir girişimlerine yönelttiği eleştirel eserinde belirttiği gibi; “Bugün tabiat ilimleri uygulamaları insanları tatmin eden pekçok sonuca ulaşmış bulunmaktadır. Ancak bu durum Tabiat ilimlerinin ortaya koydukları Fiziksel Realite kavramının “Nihai Realite” mutlak gerçek olmasını içine almaz ve zorunlu kılmaz. 2/255 ayetine uygun olarak sürekli bir değişim içindedirler. (4) Dolayısıyla Kur’an’a üretilmiş ve zanni bilgilerle yapılacak her türlü (geleneksel ya da modern) zorlama yorum mutlak hükümleri bağlamından farklı değerlendirme ahlaki değildir. Şehrur’un örnek verdiği Tantavi Tefsiri ya da ülkemizdeki benzer yaklaşımlar (Said Nursi, Haluk Nurbaki, Edip Yüksel vb.) kesin olmayan görece bilimsel verilerden yola çıkarak, ilerlemeci batı mantığını da meşru kılarak Kur’an’dan siyak-sibak, Bütünsellik, ilk muhatapların algısı ve nüzul ortamı gibi olmazsa olmaz etkenleri de gözardı ederek Modern batıniliğe kapı aralamışlardır. Ayrıca Şehrur’un kendisinin de Huruf-u Mukataa hakkında yaptığı yorumlar bu gayrimeşru bilimci yaklaşımdan etkilendiğini göstermektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts