Dağıttın hâb-ı nâz-ı yâri ey feryâd neylersin
Edip fitneyle dünyâyı harâb-âbâd neylersin
Dil-i mecrûhuma rahm eyle kalsın dâm-ı zülfündeEdip fitneyle dünyâyı harâb-âbâd neylersin
Şikeste-bâl olan murgu edip âzâd neylersin
Edersin gerçi her derde tabîbim bir devâ ammâ
Cünûn-i ehl-i aşk olunca mâder-zâd neylersin
Varıp gîsû-yi yâri öyle birbirine kattın
Yine bir fitne tahrîk eyledin ey bâd neylersin
Güzel tasvîr edersin hatt ü hâl-i dilberi ammâ
Füsûn ü fitneye geldikte ey bâd neylersin
Bahâyî veş değilsin kabil-i feyz-i safâ sen de
Tekellüf ber-taraf ey hâtır-i nâ-şâd neylersin
Bahâyî
Günümüz Türkçesiyle:
1- Ey feryat! sevgilinin naz uykusunu dağıttın, ne yapıyorsun? Dünyayı fitneyle harabeye çevirip de neyleyeceksin?
2- Yaralı gönlüme acı da saçının tuzağında kalsın; kırık kanatlı kuşu âzad edip neyleyeceksin?
3- Hekimim! gerçi her derde bir ilaç verirsin ama, âşıkların deliliği anadan doğma olunca ne yaparsın?
4- Ey rüzgâr! gidip sevgilinin saçlarını öyle birbirine kattın; yine bir kargaşalık yarattın, ne yapıyorsun?
5-Ey Bihzâd!(*)sevgilinin ayva tüyünü ve benini güzel tasvir ediyorsun ama, büyüleyici güzelliğine ve fitnesine gelince ne yapacaksın?
6-Ey kederli gönül!sen de Bahayi gibi safâ aadetine erişmeye kabiliyetli değilsin, teklif tekellüf bir yana,neyleyeceksin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder