Dil terim olarak, canlı varlıklar arasındaki iletişimi
sağlayan, kendi içerisinde
çeşitli kurallar barındıran, dizgelerden oluşan,
son derece sistematik ve de canlı bir
yapıdır. Dil kelimesi bu anlama gelmektedir.
Yaşanılan dünyada insanların birbirleriyle anlaşabildikleri dil, bebeklik ve
çocukluk döneminde
kazanılmaktadır. Tam yaş
vermek gerekirse eğer, bebek doğduğu anda dil edinmeye başlar.
Dil edinim süreci, 6 yaşına kadar devam eden bir süreçtir. Dil konusunda uzmanlaşmış kişiler, bir çocuğun dil edinebilmesi için kritik yaşın 0-6 yaş aralığı olduğunu söylemektedirler. Bu yaş aralığında
çocuklar özellikle aileden ve çevreden duydukları kelimeler sayesinde dil edinirler. Herhangi bir sebepten ötürü işitme duyusunu kaybeden ve herhangi bir tedavi süreci uygulanamayan
çocuklar için, 6 yaştan sonra dil edinimi oldukça zor bir hal alır.
Çocuk, doğduğundan itibaren anne, baba ve kardeşten kelimeler duymaya başlar.
Çocuk bu aşamada dil edinimine de başlamış olmaktadır. Duyulan seslere tepki olarak
çocuktan önce agulama diye tabir edilen sesler çıkar. Daha sonra bu agulamalar
çeşitlenir ve
çocuk yavaş yavaş anne, baba ve dede kelimelerini söyleyerek konuşmaya başlar. Bu kelimelerden baba ve dede kelimeleri ikilemeden oluştuğu için
çocuk tarafından daha rahat söylenir.
Dil edinimi, bebeklik döneminden itibaren başlayan ve
çocuklukta da devam eden bir süreçtir.
Çocuk, dil edinirken önce tek sözcük, ardından iki sözcük ve son olarak da çok sözcüklü dönemlerden geçer. Tek sözcüklü dönemde
çocuklar daha çok anne, baba, su, geldi,
ver,yap,mama gibi tek kelime ile dertlerini anlatmaya çalışırlar. İki sözcük döneminde ise
çocuklar iki kelimeden meydana gelen cümleler kurarlar. Bunlara örnek ise ”baba geldi, anne
ver, anne köpek” gibi cümlelerdir. 2 sözcüklü dönemde ek
kullanımı oldukça azdır.
Çocuklar ekleri daha çok, çok sözcüklü dönemde
kullanmaya başlamaktadır. Çok sözcüklü dönemde artık
çocuklar 2den fazla kelimeleri bir araya getirerek konuşmaya başlarlar. Bu dönemlerde,
çocuklar bazı kelimeleri tam olarak söyleyememektedir. Bu kelimelere örnek olarak; televizyon:cecelon,
domates:totomis gibi kelimeler
verilebilir. Tabi bu liste çocuğun dil düzeyine göre onlarla ifade edilebilmektedir.
Çocukların doğru telaffuz edemedikleri kelimelere halk arasında dili dönmüyor da denilmektedir. Belirli yaştan itibaren bu kelimelerin
hepsi çocuklar tarafından
doğru bir şekilde telaffuz edilir.
Çocukların dil edinimi için kritik yaşlar bulunmaktadır. Bu kritik yaşlardan 0-3 yaş önemli bir yaştır. Bebekler, dili dil edinirken çevreden ne duyarsa ona göre şekillenir. Örneğin bebeğin
doğumundan itibaren
ailede hem “Türkçe”, hem “İngilizce” hem de “İspanyolca”
aile tarafından aynı anda konuşulursa, bebek bu üç dili de ana dili gibi
öğrenmektedir. Yani
çocuklar kendilerine
verileni alırlar. Burada
çocuk,
aileden farklı dillerde dil girdileri alır. Çocuğun
vermiş olduğu sorulara da
farklı dillerde
cevap verilir.
Çocuk, böylece
doğumdan itibaren
evde konuşulan dilleri ana dili olarak öğrenmiş olur. Bu duruma örnek ise, Dış devletlerde yaşayan gurbetçi
aileler gösterilebilmektedir. Bebek doğduktan sonra,
aile evde hem ana dillerini hem de yaşamış olduğu devletin dilini aynı anda
kullanır.
Çocuk bu sayede bu iki dili de oldukça kolay bir şekilde edinmiş olur.
Bebek,
doğumdan itibaren
aile bakımına göre şekillenir. Bebeğe ne kadar düzenli ve güzel dil girdileri
sağlanırsa,
çocuk büyüdüğünde güzel konuşan ve iletişim konuşan bireyler olarak yaşamlarını devam ettirir. Bu konuda
ailelerin oldukça özenli davranması oldukça önemli bir konudur.
Yazar: Erdoğan Gül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder