Öne Çıkan Yayın

kelime videoları

https://www.youtube.com/channel/UC91Wrsi_25Ts3280rX8CLDw                                               ...

5 Ocak 2015 Pazartesi

Dilde Değişmenin Sebepleri

Birkaç Örnekte gösterdiğimiz şekilde, dilde değişmenin türleri konusunun derinlemesine incelenmesi, bizi kendiliğinden, dilin değişmesinde sebeplerin ne olduğu sorusuna götürmektedir. Çünkü söz konusu olan, bir kişinin konuşmasında
ara sıra, tesadüfen görülen sapmalar değil, dilin kendisindeki değişikliklerdir. Yenilikler bir seçimin mümkün olabileceği şekilde kabul edilmemektedir, bağlayıcı kurallardır; bunlara uymayan, dilde yanlış yapmaktadır. Kimse Almanya’da reiten yerine eski riten’i, schnitt yerine schneit’i kullanamaz, Fische fliefien diyemez ve bunları yapmak için, 750 yıl önce bu şekil tek doğru şekildi diye bir görüş ileri süremez. O gün doğru olan bugün yanlıştır, tersi de aynı şekilde geçerlidir. Bu nasıl oluyor?


Soru, dilcilerin başım çok ağntmıştır, ve zaman içerisinde bu konuda bazı teoriler ortaya atılmıştır. Önce, dildeki değişikliklerin tabiat, kanunları türünde olduğuna inanan bir görüş ileri sürüldü. Bu, özellikle Max MÜLLER’in temsil ettiği bir düşünceydi. Bunu gerçekleştirebilecek tabiî güçlerin neler olabileceği sorulduğunda, iklimin ve toprağın vasıflarının etkisi öne sürülüyordu (72). Fakat bugüne kadar, yüksek ve dağlık yerlerde yaşamanın dilleri belirli - tipik bir tarzda değiştirdiği, veya kumlu ve kayalık sahillerde yaşayanların her yerde konuşma tarzlarında aynı belirli özelliklere sahip bulunduğunu, ya da tropik bölgelerdeki bütün dillerin, kutuplara yakın bütün dillerden karakteristik olarak farklı olduğunu kimse ispata muvaffak olamamıştır, kimse de bunu zaten denememiştir bile.
Ayrıca, İngilizce, İspanyolca, Çince örneklerinde gördüğümüz gibi, dilin yayılım alanı çok sayıda bölgeyi içine alıyorsa, bu durumda uyuşma, elbette ortaya çıkabi len sapmalardan çok daha önemli olmaktadır; sapmaların da iklimin eseri olduğu zaten hiç ispat edilemez.

Fakat işte bu ön şart ile ilgili olarak, 1950’de Pravda gazetesinde sürdürülen ve bizzat Stalin’in bir görüş bildirmesiyle sonuca bağlanan şiddetli bir tartışma çıktı . Tasavvur edin: Dil teorisi konusunda, günlük bir siyasi gazetenin sütunlarında sürdürülen ve yönetimin başındaki devlet adamının bizzat yazdığı bir makale ile sonuçlandırılan bir tartışma! Bu da ispat ediyordu ki, burada bahis konusu olan çıplak teoriden fazla bir şeydi ve dilin toplumdaki rolü konusundaki görüş, Sovyet yönetimi açısından oldukça önemli siyasî bir anlam taşıyordu. Gerçekte, Marr’in teorisi elbette bilim açısından bakıldığında da hatalı ve yanlıştır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts