Namaz Tesbihatı
Kardeşlerimizden birisinin namaz tesbihatında tekâsül göstermesine binaen dedim: Namazdan sonraki tesbihatlar tarîkat-ı Muhammediye’dir (aleyhissalâtü vesselâm) ve Velâyet-i Ahmediye’nin (aleyhissalâtü vesselâm) bir evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür. Sonra, bu kelimenin hakikati böyle inkişaf etti:Nasıl ki risalete inkılâp eden velâyet-i Ahmediye (aleyhissalâtü vesselâm) bütün velâyetlerin fevkindedir. Öyle de o velâyetin tarîkatı ve o velâyet-i kübranın evrad-ı mahsusası olan namazın akabindeki tesbihat, o derece sâir tarîkatların ve evradların fevkindedir. Bu sır dahi şöyle inkişaf etti ki:
Nasıl zikir dairesinde bir mecliste veyahut hatme-i Nakşiye’de bir mescidde birbiriyle alâkadar heyet-i mecmuada nuranî bir vaziyet hissediliyor. Kalbi hüşyar bir zât namazdan sonra سُبْحَانَ اللّٰهِ.. سُبْحَانَ اللّٰهِ deyip tesbihi çekerken, o daire-i zikrin reisi olan Zât-ı Ahmediye (aleyhissalâtü vesselâm)’ın müvacehesinde yüz milyon tesbih edenler, tesbih elinde çektiklerini mânen hisseder. O azamet ve ulviyetle سُبْحَانَ اللّٰهِ.. سُبْحَانَ اللّٰهِ der. Sonra o serzâkirin emr-i mânevîsiyle, ona ittibaen اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ.. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ dediği vakit, o halka-yı zikrin ve o çok geniş dâiresi bulunan hatme-i Ahmediye’nin (aleyhissalâtü vesselâm) dairesinde yüz milyon müridlerin اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ.. اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ ’larından tezahür eden azametli bir hamdi düşünüp içinde اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ ile iştirak eder ve hâkezâ اَللّٰهُ أَكْبَرُ.. اَللّٰهُ أَكْبَرُ ve duadan sonra لَۤا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ.. لَۤا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ otuz üç defa o tarîkat-ı Ahmediye’nin (aleyhissalâtü vesselâm) halka-yı zikrinde ve hatme-i kübrasında o sâbık mana ile o ihvan-ı tarîkatı nazara alıp o halkanın serzâkiri olan Zât-ı Ahmediye’ye (aleyhissalâtü vesselâm) müteveccih olup أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَأَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ der, diye anladım ve hissettim ve hayalen gördüm.
Demek tesbihat-ı salâtiyenin çok ehemmiyeti var.
Bediüzzaman Said Nursî (radiyallahu anh)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder