Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
RUSÇA’DAKĐ TÜRKÇE ÖDÜNÇLEMELER
Erdal KARAMAN*
ÖZET
Ruslarla Türkler arasındaki iliskiler çok eski
dönemlerden günümüze kadar süregelmistir. Uzun yıllar
aynı coğrafyada yasayan, bazı dönemlerde mücadele
içerisinde olan iki milletin, sözü edilen süreç içerisinde
kültürel etkilesim içerisine girdiğine de sahit olmaktayız.
Rusçadaki Türkçe ödünçlemelerin sayısının çok olması
bahsedilen etkilesimin dil alanında daha yoğun olduğunu
göstermektedir. Bazı Rus aydınların Türkçe mahlasları
kullanıyor olması bu etkilesimin boyutunu ortaya
koymaktadır. Bu çalısmada, Türk-Rus iliskilerine, kısaca,
temas edildikten sonra Rus leksikolog Maks Fasmer’in
hazırladığı Rusçanın Etimoloji sözlüğündeki Türkçe
kelimeler tarandı. Sözü edilen eserdeki Çuvasça ve
Yakutça kelimelerin sayısının çok olması ve ayrıca bir
çalısma konusu olabileceğinden alınmadı.
Anahtar Kelimeler: Türkçe, Rusça, Türkçe
kelimeler, Ödünçlemeler, Etimoloji, Fasmer.
BORROWINGS FROM TURKISH IN RUSSIAN
LANGUAGE
ABSTRACT
The relation between Russian and Turks begins
from the ancient times. We can witness that living for a
long time in the same area, and during some periods
having struggle, Russian and Turk cultures were in
interaction. The amount of the borrowings from Turkish
in Russian language shows that the interaction mostly
affected the language. Even some Russian intellectuals
used Turkish pseudonyms. In this work, after giving brief
information about the interaction between Russian and
* Dr., Qafqaz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü Bakü / Azerbaycan erdalkaraman@yahoo.com
1376 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
Turks, we have analyzed the Turkish expressions in The
Etimological Dictionary of Russian by Russian lexicolog
Marks Fasmer except Chuvash and Yakut expressions.
Key Words: Turkish, Russian, Turkish
expressions, Borrowings, Etymology, Fasmer
Türk-Rus Đliskileri
XII. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Ruslar sırasıyla Avar,
Peçenek, Hazar ve Kuman Türklerinin hâkimiyeti altında kalırlar.
Uzun süre Türklerin hükümranlığı altında bulunan Ruslar, Türklerin
tesirinde kalıp teskilatlanmalarını gelistirirler. Sözü edilen dönemlerde
Ruslar, Knezlikler ²Prenslikler² seklinde küçük devletçiklere
ayrılmıstır. Büyük devlet olarak tarih sahnesine çıkmadan önce
Rusya’da Kief, Çernigof, Galiç, Polotsk, Turav-Pinsk, Rostov-Suzdal,
Ryazan, Novgorod ve Vladimir-Volynsk Knezlikleri hüküm
sürmüstür. Bu prensliklerin her birinin basında Hıristiyanlığı kabul
eden ilk Knez Vladimir Svyatoslaviç’in soyundan gelen prensler
bulunur. XIII. yüzyılın ikinci yarısında tesekkül eden Moskova
Knezliği Özbek Han’ın izniyle 1328 yılında ²Büyük Knezliğe²
yükselir. Bu süreçle birlikte diğer Knezlikler, Moskova Knezliğinin
hâkimiyeti altına girerek tek devlet olma yolunda önemli adım atmıs
olur.1
Rus Knezleri sırasıyla 16 Temuz 1223, 4 Mart 1238
tarihlerinde üst üste Moğol-Türk darbesini yerler. Nihayet Rus direnisi
1240 yılında vurulan üçüncü darbe ile Kief’te kırılır. Bu süreçle
birlikte Ruslar tamamen Moğolların hâkimiyeti altına girerler.2
Moğol Đmparatorluğunun bir devamı olan Altın Ordu
devletinin 1502 yılında yıkılmasıyla bu coğrafyada yeni bir dönem
baslar. 1480’li yıllardan beri ortaya çıkan gelismeler Moskova
Knezliğinin, Moğol boyunduruğundan kurtulma çabaları olarak
görülür. Diğer taraftan sözü edilen süreçte Moskova Knezliği yanında
Kazan ve Kırım Hanlıkları da Altın Ordu devletinin devamına karsı
olduklarını ima edecek siyaset izledikleri görülür. 3
1 Mehmet, Saray, Türk-Rus Münasebetlerinin Bir Analizi, Đstanbul 1998, s.
11–12.
2 Mehmet, Saray, age, s. 12.
3 Đsenbike, Togan, ²Altın Ordu Çözülürken Kırım’a Giden Yol², Türk-Rus
Đliskilerinde 500 Yıl (1491-1992), Ankara 1992, s. 39.
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1377
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
Cengiz Oğullarının son devamcılarından Altın Ordu devleti,
Karadeniz’in kuzeyinden, Rusya içlerine kadar, çok genis bir sahada,
hâkimiyet kurarlar. Altın Ordu devletinin en büyük amacı, Orta
Asya’daki Cengiz oğullarına ait toprakları kendi egemenliği altına
almaktır. Sözü edilen dönemde devletini güçlendiren Timur (1336-
1405), Altın Ordu devletinin emellerine mani olur. Önceleri Timur’la
Altın Ordu devletinin arası çok iyidir. Altın Ordu devletiyle iyi
iliskiler içerinde olan Timur, Toktamıs’ın kendi çıkarları
doğrultusunda siyaset sürdürmesini ister. Kısa süre sonra iki
hükümdarın arası açılmaya baslar. Sürekli Ruslar üzerinde baskı kuran
Toktamıs, yaklasan Timur tehlikesine karsı Ruslarla ittifak kurmaya
baslar. Bu durum Timur’u çok rahatsız eder. Toktamıs’ın
faaliyetlerine karsı Timur, Yıldırım Beyazıt’ı Sarki Avrupa’yı ele
geçirmek amacıyla isbirliğine çağırır. Timur’la Beyazıt arasında sözü
edilen isbirliği gerçeklesmez. Diğer taraftan Toktamıs, Timur
taraftarlarını öldürtür ve Azerbaycan’a gönderdiği kuvvetlerle Tebriz
ve Meraga’yı yağma ettirir. Bu hadiseler, Timur’la Toktamıs
arasındaki gerginliğin hat safhaya ulasmasına sebep olur. Toktamıs,
Timur’a karsı Osmanlı devletine ittifak teklifinde bulunur; fakat bir
sonuç elde edemez. Sözü edilen gelismelerden sonra Timur,
Toktamıs’ın üzerine yürür. Altın Ordu devletine 1391’de ve 1395’te
üst üste ağır darbeler vurur. Altın Ordu devleti bu savaslardan sonra
çok zayıflar. Nihayet devlet, Kazan, Kırım, Astrahan, Taht Hanlığı
yahut Saray olmak üzere dört hanlığa bölünür. Altın Ordu devletinin
bölünmesiyle birlikte Rusların önü açılır. Ruslar, zayıflayan Altın
Ordu devletine karsı gelmeye baslarlar.4 Ruslarla Osmanlılar
arasındaki ilk münasebetler ise Đstanbul’un fethinden sonraki devirde
baslar. Osmanlı devleti, II. Beyazıt’ın saltanatına denk gelen
dönemde, Kırımla olan yakın iliskilerinden dolayı, Moskova Knezliği
ile aynı safta olmustur.(Togan 5 Đki devlet arasındaki aracılığı Kırım
Han’ı Mengli Giray yürütür. Macar Kralını ziyaret eden Moskova
elçisi Kuritsın, Osmanlı pasaları tarafından alıkonulur. Pasa kendisine
II. Beyazıt’la irtibat kurmasını önerir. Bu durumu öğrenen III. Đvan
bundan cesaret alarak Mengli Giray’a mektup yazar. O da III. Đvan’ın
düsüncelerini Sultan’a bildirir. Sultan tarafından dile getirilen su
ifadeler kendisini sevklendirir: ²Eğer, Moskova Çarı sen Mengi
Giray’a kardes isen, o zaman, benim de kardesimsin.² Bu temasla
birlikte daha da cesaretlenen III. Đvan Osmanlı ile ticari iliskilerin
baslatılması için yine Kırım aracılığıyla Osmanlı padisahına bir
mektup yazar. Sultan’a Büyük Hükümdara, hitabıyla baslayan mektup
4 Mehmet, Saray, age, s. 16-17.
5 Đsenbike, Togan, age, s. 40.
1378 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
su satırlarla devam eder: ²Sen, Müslüman hükümdarlar arasında en
büyük hükümdarsın. Türk ve Acem hükümdarları üzerinde senin
iraden vardır. Sen, kara ve denizlerin hükümdarı Sultan Beyazıt’sın.² 6
Osmanlılarla Ruslar arasında ilk iliskiler bu sekilde
baslarken daha sonraki dönemlerde Moskova ve Kırım arasındaki
münasebetlerin, düsmanca bir tavır içerisine girmesi üzerine iki ülke
arasında olumlu hava yerini mücadeleye bırakır.7 Bu süreçle birlikte
uzun süre, 1670’li yıllardan baslayıp 1900’li yılların basına kadar,
Osmanlı devletiyle Çarlık Rusyası arasında mücadele devam eder.
Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusyası arasındaki mücadele
bahsedilen sekilde gerçeklesirken 24-24 Ekim/6-7 Kasım 1917
tarihinde Lenin ve Troçki idaresindeki Bolsevikler, bir hükümet
darbesiyle iktidarı ele geçirirler. Đsyancılar çok kısa sürede bütün
merkezlerde hâkimiyet kurarlar.8 Sovyet ihtilali gerçeklestikten sonra
Türkiye ve Sovyetler Birliği arasındaki iliskiler yeni bir boyut kazanır.
Kurtulus savası yıllarında, Sovyetler Birliği, Türkiye’ye silah ve para
yardımında bulunur.9
Sovyetler Birliği kurulduktan sonra, Ruslar, Orta Asya’daki
Türk milli birliğini bozmak için harekete geçerler. Bolsevikler,
Özbekleri, Türkmenleri, Kazakları, Kırgızları ve Tacikleri ayrı ayrı
ikna ederler. Türklerden zayıf karakterli insanları çesitli vaatlerle
aldatarak parçalama zemini için gerekli zemini hazırlarlar. Türk dilleri
arasındaki lehçe farklılıklarını da bahane ederek Türklerin ayrı ayrı
dilleri ve kültürleri olduğu fikrini yaymaya baslarlar. Đstenilen sartlar
olustuğunda Türk cumhuriyetlerini önce ²Muhtar² daha sonra da Ekim
1924’te ²Sovyet Cumhuriyeti² olarak ilan ederler.10 1990 yılına kadar
Türk toplulukları Ruslarla aynı çatı altında yasarlar. Bu süreçte iki
millet arasındaki etkilesim en yüksek seviyeye çıkar.
Kültürel Đliskiler:
Osmanlı Đmparatorluğuyla Rusya arasında bir taraftan
savaslar devam ederken diğer taraftan da, belli bir düzeyde de olsa,
kültürel etkilesim gerçeklesmistir. Ruslar ve Türkler arasındaki
iletisim, önceleri iki ülkenin dilini bilen uzmanlar olmadığı için,
Fransızca aracığıyla olmustur. Edirne anlasmasından sonra
6 Omeljan, Pritsak, 1491-1532 Yıllarında Osmanlı-Moskova Đliskileri², Türk-
Rus Đliskilerinde 500 Yıl (1491-1992),² Ankara 1992, s. 69.
7 A. P. Novoseltsev, ²XV. Yüzyıl ile XVI. Yüzyıl Yarısında Rus-Türk
Đliskileri², Türk-Rus Đliskilerinde 500 Yıl (1491–1992), Ankara 1992, s. 77.
8 Selami, Kılıç, Türk-Sovyet Đliskilerinin Doğusu, Đstanbul 1998, s. 27.
9 Cevdet, Aslan, Türk-Sovyet Halklarının Kardesliği, Đstanbul 1976, s. 24.
10 Mehmet, Saray, age, s. 240.
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1379
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
Osmanlılar, Kaster’in ²Đmparatoriçe Katerina Tarihi² adlı eserini
Osmanlı Türkçesine çevirirler. Rusların Orta Asya politikalarının
kaleme alındığı Vizantel’in ²Asya’da Çerniyayev² adlı kitabı Osmanlı
Türkçesine tercüme edilir. Kırım Savasından sonra Ahmet Mithat’ın
²Rusya Tarihi² adlı kitabı Rusya’da yayımlanır. Tanzimat döneminde,
Rusların yeni ile eski dönemdeki mücadelesini dile getirdiği
Griboyedov’un ²Akıldan Bela² adlı oyunu Osmanlı Türkçesine
çevrilir. Belli dönemlerde Rusçadan Türkçeye çeviri yapanların
çoğunun Rus olması dikkat çekicidir. “Gülnar Hanım” imzasıyla11
çalısmalar yapan Kazan Üniversitesi, Filoloji Fakültesi mezunu, Olga
Lebedeva, Ahmet Mithat’ın yardımı ile Puskin, Lermantov ve
Toltstoy’un kitaplarını Türkçe’ye çevirir.12
Ruslar da XVIII. yüzyıldan önce, Türkler hakkındaki
malumatları seyyahlar vasıtasıyla elde ederler. I. Petro, 1724 yılında
bir emir çıkararak 14-15 yasındaki gençleri Türkçe öğrenmek
amacıyla Đstanbul’a gönderir.13 Kont Marsilya, ²Osmanlı
Đmparatorluğunun Yükselmesi, Çökmesi ve Askeri Durumu² adlı eseri
1737 yılında Rusçaya çevirir. Bir Fransız’ın kaleme aldığı yazarı belli
olmayan ²1730-1731 Yıllarında Konstantinapol’da Đki Đnfial Haberi²
isimli kitap Rusya’da yayımlanır. 1741 yılında Đngiliz diplomat
Rikot’un ²Türk Manevisi² adlı kitabı Rusçaya çevrilir. Bunların
yanında Türk dili hakkında bilgi veren kitapların yanında 30 binden
fazla sözvarlığına sahip olan ²Türk Sözlüğü² de 1730’lu yıllarda
Rusya’da yayımlanır. XVIII. yüzyılın sonlarında ²Kırk Vezir
Masalları² Rus okuyuculara sunulur. 1781 yılında Moskova’daki
dergilerin birinde Nabi’nin ²Hayriye² adlı mesnevisi nesir seklinde
Rusçaya çevrilir.14
Rusçadaki Türkçe Ödünçlemeler
Yüzyıllardır irtibat halinde olan iki millet arasındaki kültürel
etkilesimin seviyesini ve seyrini Rusçadaki Türkçe kelimeler ortaya
koymaktadır. Sözü edilen dönemlerde Türkçeden Rusçaya yüzlerce
kelime geçmistir. Rus Türkolog N. Baskakov, Türkçe’nin Rusça
üzerindeki bahsedilen tesirini, ²Türk dillerinin Rus diline olan etkisi
olağanüstüdür.² sözleriyle ifade eder.15 Diğer taraftan Rusça soyadlar
üzerine arastırma yapan ve bu alanda eserler ortaya koyan Rus
11 Minehanım Tekleli, Türk Đmzası, Bakı 2006, s. 70.
12 S. N. Uturgauri, ‘’Đki Kültürün Teması’’, Türk-Rus Đliskilerinde 500 Yıl
(1491-1992), , s. 81-82.
13 S. N. Uturgauri, age, s. 83-84
14 S. N. Uturgauri, age, s. 83-84.
15 N.A. Baskakov, Türk Kökenli Rus Soyisimleri, Bakü 1992, s. 5
1380 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
arastırmacı A. Superanskaya, Rusçada Türkçe soyadların yaygın
olarak kullanılmasını tabii bir durum olarak niteler.16 N. Baskakov,
Rusçadaki Türkçe ödünçlemelerle ilgili dilcilerin yanında tarihçilerin
de arastırma yapması gerektiğini dile getirmektedir.17
Đslav dillerindeki Türkçe unsurlarla ilgili ilk çalısmalara
1850’lerde baslamıs ve günümüze kadar da gelmistir. Poppe’ye
Vasmer’in hazırlamıs olduğu eserde 1700 Türkçe kelime
bulunmaktadır. R.T. Mendekinova Rus yazar Đ. P. Sipov’un
romanında 2500 Türkçe kelimenin yer aldığını dile getirmektedir.18
Rusçadaki Türkçe kelimeler hayatın her alanına sirayet
etmistir. Bu dilde, boy isimlerinden medeniyete, mimarlıktan resim ve
heykeltrasa, ev esyalarından gelenek ve göreneklere, hatta, günlük
hayatta kullanılan kelimelere kadar genis bir sahada Türkçe kelimeler
yer almaktadır. Bunun yanında, Rusça salnamelerde ve destanlarda,
avcılık ve hayvancılıkla ilgili Türkçe terimler yer alırken, sözü edilen
eserlerdeki birçok yer ve akarsu isimleri de Türk menselidir.19
I. Petro’ya kadar Çarların sarayında elçilerin kabulü, Türk-
Tatar adetlerine göre yapılmaktadır. Bu durum, 1536 yılına ait ²Çarlık
Kitabı²nda ortaya çıkmaktadır. Kazan Hanı Sikaley’in hanımı Fatma
Sultan’ın, Büyük Kinyaz Đvan ve onun annesi Yelena Kulinskaya
tarafından kabul edilmeleri ²Kinyaz, Çariçeye; Tabukselam dedi ve
görüstü² cümlesiyle anlatılır. Tabuk Tat. ²tazim², selam, Ar.
²selam²dır. Yine aynı cümlenin sonunda devlet adamlarının ve yüksek
memurların görüsmeleri ²karasevatsya² kelimesiyle dile getirilir. Bu
kelimedeki karas- Türk lehçelerinde istes fiil olup ²bakısma² anlamına
gelmektedir. Devlet adamlarının bir araya gelip görüsmeleri Türk
kökenli ²karasevatsya² terimiyle ifade edilir. Diğer taraftan Rus
prensleri Çar ünvanı yanında, Hakan ünvanını da kullanmıslardır.
Hakan ünvanına Rus kaynaklarında ilk defa 839 yılına ait bir eserde
raslanmaktadır.20
Bunun yanında Türkçe ödünçlemeler, aydınların
kullandıkları mahlaslarda da görülmektedir. Rus edebiyatında, Türk
menseli mahlas ve soyadların kahramanlara verilmesi dikkat çekicidir.
16 A.V. Superanskaya, Bazı mahlasların tarihi- “Đlim ve Hayat”, 1994, № 3, s.
27
17 N.A. Baskakov, age, s. 5-6
18 Günay Karaağaç, Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi,
http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/karaagac_01.pdf (24.12.2008)
19 A. N. Kononov, Đstoriya Đzuçeniya Türkskih Yazıkov Vı Rassiyi,
Leningrad 1972, s. 9.
20 A. N., Kononov, (Tercüme eden K. Veli Nerimanoğlu) Rusyada Türk
Dillerinin Öyrenilmesi Tarihi, Bakı, 2006, s. 17.
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1381
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
Mesela, sadece Yazar A.P. Çehov`un eserlerinde, Çeprakov ²çeprak
atın eğeri², Đzyumov, Surguçov, Turmanov ²turman bir çesit
güvercin², Kumaçova, Kolpakov, Koçevoy, Halatov, Çirikov, Hanov,
Yartısev, Kaçalkin, Sapkin, Bahramkin, Karaulov; A. Ostrovski`nin
eserlerinde de Kabanov, Kuçumov, Poluarsinnikov, Berkutov,
Karandısev, Çugunov, Paratov, Korsunov, Dudukin vb. gibi Türk
menseli mahlaslara sıkça rastamak mümkündür. Bahsedilen mahlas ve
soyadlarının Rus elitleri arasında daha yaygın olması, Türk kültürünün
Rus kültürü üzerindeki tesirini göstermesi açısından önem arz
etmektedir.21
Bir dilden baska dile geçen kelimelerin, yeni dile uyum
sağlamak için fonetik değisikliklere uğraması tabii bir durumdur.
Türkçe’den, Rusçaya geçen kelimelerin de Rusçanın rengiyle
boyandığı, Rusçanın fonetik kurallarına uyduğu görülmektedir: Ütük
²ütü², kumaç ²kumas², alıy ²al², kilina ²kil², buran ²boran², barsug
²porsuk², kunak ²konak², burya ²bora² gibi.22
Türkçeden Rusçaya geçen kelimeler bu dilde yeni anlamlar
kazanırken aynı zamanda yeni mekanında dilin gelismesine de
yardımcı olmaktadır. Tüfyak ²dösek² kelimesi Rusçada ²baraj ve
kanalların zemininin asınmasını engellemek için yapılan örtü²
anlamında teknikle ilgili bir anlam kazanmıstır. Yastıg ²yastık²
Rusçada ²havyar kesesi² anlamında kullanılmaktadır.
Bunun yanında, Rusçaya geçen bazı Türkçe kelimelerin
anlamlarının daraldığı ya da değisime uğradığı görülmektedir:
Rusçaya Türkçe aracılığıyla geçen bahça kelimesi bu dilde sadece
²kavun karpuz yetistirilen yer²; tütün ²kalitesi düsük tütün²; bardak
²serserilerin toplandığı yer, dağınık mekan²; asker, ²Türk askeri²;
çempur, Türk lehçelerinde ²at kıllarından örülmüs ip” Rusçada,
²dizgin²; kuterma Türkçe’de ²imdat², Rusçada ²heyecan, kargasa²;
kalanca, Türkçede “küçük kale”, Rusçada ²itfaiye binası² anlamında
kullanılmaktadır.23
Tekleli, bir dilden baska bir dile kelimelerin geçmesini,
genel olarak ²üstün dil, etkilenen, tesir altında kalan dil² gibi
kavramlarla ifade edildiğini belirtmektedir. Türçe ile Rusça arasındaki
münasebetin bahsedilen hususiyetlerden ziyade Türkçenin, sihirli,
cazibeli, ilgi çekici ve ekzotik dünyasıyla ilgili olduğunu dile getirir.
O, Rusçadaki Türkçe kelimelerin sayısının çok olmasını, kelimelerin
21 Minehanım, Tekleli, Türk Đmzası, s. 6.
22 Minehanım, Tekleli, Rus Dilinde Türk Sözleri, Bakı 2006, s. 34.
23 Minehanım Tekleli, Rus Dilinde Türk Sözleri, s. 44-45.
1382 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
mana bakımından tasıdığı zenginliğe ve Türk tefekkür tarzının
üstünlüğüne bağlamaktadır. Bu durumu da Türk kültürünün bir zaferi
olarak görmektedir.24
Bu çalısmada, Türkçeden Rusçaya geçen kelimeler, Maks
Fasmer’in hazırladığı Etimologiçeskiy Slovar Ruskogo Yazıka
²Rusçanın Etimoloji Sözlüğü²nden tarandı. Fasmer’in adı geçen
sözlüğü 1964 yılında Moskova’da yayımlanmıstır. Yaklasık 20 yıllık
bir emeğin ürünü olan sözlükte yüzlerce Türk menseli kelime
bulunmaktadır. Rus leksikolog Fasmer, bir bilim adamı titizliği ve
objektifliğiyle bahsedilen ödünçlemelerin Türk kökenli olduğunu
cesurca dile getirmistir. Fasmer, Rusçaya geçen Türkçe
ödünçlemelerin hangi lehçelerde kullanıldığı belirtirken, Türkçe
kelimelerin kazandıkları yeni anlamları da göstermistir. Çalısmada,
Türkçe ve Türkçe aracılığıyla geçen kelimelerin hangi lehçe ya da
lehçeler aracılığıyla Rusçaya geçtiği, sözlüğün cildi ve sayfası da
parantez içerisinde verildi. Bunun yanında yabancı dillerden Türkçeye
geçen ve Türkçe aracılığıyla Rusçaya geçen kelimelere de çalısmada
yer verildi. Rusçadaki Türkçe kelimeler su sekilde tasnif etmek
mümkündür:
1) Yer Đsimleri:
Alatır ²Çuvas sehri² (1, 68), Aralskaya more ²aral denizi²
(Çağ., Kaz., 1, 83), Ayu dag ²ayı dağı² (Kır-Tat., 1, 99), Baykal, bay
²zengin, büyük², köl ²göl² baykal ²büyük göl² (Kaz., Kır., 1, 107),
Baykanova pole, Sözlü halk edebiyatında “masalımsı yer”, bay
²zengin², han ²han², (Kaz. 1, 108), Balaklava ²balık yetistirmek için
yapılan havuz² Kırım’da bir sehir adı. (Tür. 1, 112), Balkas ²bataklık
yer² Kazakistan’da bir göl (Tat., Kaz., Alt. 1, 116), Balçut ²balçık²
Eski Moskova’da bir bölge (Nogay, Çağ. 1. 118), Barhan
²Kazakistan’da kum tepesi² (Kaz. 1, 129), Yedikul ²yedikule² (Tür.
2, 9), Yelabuğa ²alaboğa² Kame’de sehir adı (Tat. 2, 13), Kazanka
²nehir adı² (Tat. 2, 159), Kasimov ²bir sehir adı² (Tür. 2, 206), Kodım
²nehir adı² kadın kelimesinden, (Tel., Türk. 2, 276), Sibir Tat. seber,
sever (Tat. 3, 616), Taskent ²tas sehir² Özbekistan’ın baskenti (Çağ.,
Tat. 4, 30), Tuzla ²Odesa yakınlarında tuz gölü² (Tür. Kıp. 4, 116),
Uzbek ²özbek² (Çağ 4, 152)
2) Sebze ve Meyve Đsimleri:
armut (Tür. 1, 87), erik (Tür. 3, 155), üzüm, diyalektlerde
güzüm (Tür. Kırm-Tat., Az. 2, 124), kabak, genel olarak Rusçada
24 Minehanım Tekleli, Rus Dilinde Türk Sözleri, s. 26.
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1383
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
“kabaçok” seklinde kullanılır. ²kabak² (Tür. 2, 148), kavun, kaun
²kavun² (Tür. Uyg., Kaz. Kıp., 2, 154), kismis ²çekirdeksiz üzüm²
(Tat. Çağ. 2, 243), kurega ²Kurutulmus kaysı² (Kum. 2, 425), tut
²dut² (Tür., Az., Çağ., 4, 126), kizil ²bitki, kızılcık² (Tür., Çağ., Uy. 2,
230),
3) Renk Đsimleri:
yasil ²yesil² (Tür. 4, 572), alıy ²parlak kırmızı² (Tür., Kırım-
Tat., Kaz., Çağ., 1, 73), ak (Tür. 1, 65), busiy ²boz, gri² (Tür., Tat. 1,
252), sarança ²sarıca² Kıp. sarınçka (3, 561),
4) Đnançla Đlgili Kelimeler:
abız ²molla² (Tat., Kaz. 1, 58), akın ²din adamı² (Kaz., Tat.,
1, 67), ahun ²din adamı² (Tat. 1, 98), kaptır, kaftır ²kesislerin
giyindikleri elbise²; koptır ²sivrisinekten korunmak için basa geçirilen
bez² Çağ. karturgai ² Büyük derin çuval², ulubagr ²ulu bayram² (Az.,
Kıp., Az., Tel., Sor., 4, 160)
5) Giyim Kusamla Đlgili Kelimeler:
altanbas, altın ve basma’dan ²altın simli kumas² Tür. ²altın
bez² (Tür. 1, 72), arkalık ²erkek ve kadınlar için kısa bir elbise² (Az.
1, 90), bayberek ²ipekli kumas² bay ²Kır-Tat. zengin² ve berek ²Çağ.
Kalın çuha² kelimesinin birlesmesiyle ortaya çıkmıs olabilir. (1, 107),
basma ²siyah ipek bas örtüsü² (Türkm., Tat., 1, 131), bahrama
²peçe² (Kır-Tat. 1, 137), bahta ²büyük koyu renkli basörtüsü² (Çağ.
1, 137), basmak ²potin, çarık² (Kır- Tat.,1, 139), besmet ²pardesü²
(Tat. 1, 163) buharka ²1. uzun kulaklı sapka 2. pamuklu kumas²
buhara kelimesinden gelmektedir. (Özb. 1, 255), içetki, içitki
²tatarların giydiği deriden yapılmıs yumusak tabanlı ökçesiz
ayakkabı² (Kırm-Tat., Azer., 2, 145), karman, karmana ²cep² mensei
tartısılan kelimelerdendir. Fakat Çağ. kar- ²birden dalmak, nüfuz
etmek² kelimesinden gelebilir. (Çağ. 2, 201), kepenyak, tebenyak
²baslığı olan uzun bir giysi² (Tür. 2, 220), ket ²keten² (Kır.-Tat.,
Kıp. Tür. 2, 226), kinyük ²Kırmızı pamuklu kumas² Tat. köñnek
²gömlek² (Tat. 2, 224), kireya ²Yakalı büyük kaftan² (Tat. 2, 237),
kise ²çanta, çuval² (Tür. Kırm-Tat. 2, 239), pampusi ²terlik, iskarpin²
Kır.-Tat. papus (Kır.-Tat.- 3, 195), talay "kadın gömleği" Kaz.
talagayi, "düğmesiz" (Kaz. 4, 14), terlik ²kısa kollu dar kaftan² (Tür.,
Kaz. 4, 48), çapan, çepan ²köylülerin giydiği uzun elbise² Çağ., Kırg.,
Uyg. Çapan ²entari, gömlek² (4, 315), çarki ²Genellikle Sibirya’da
giyilen ayakkabı² Kır.-Tat., Kum., Kırg., ²çarık² (4, 316),
1384 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
sugay ²bir çesit köylü kadınlarının giydiği bluz² Tür. çoha ²uzun
kaftan² (4, 483)
6) Esya Đsimleri:
balta (Tür. 1, 114), bardak (Tür. 1, 126), yağmurluk (Tür. 2,
17), yayık (Tür. 4, 552), çekiç (Tür. 4, 326), bilezik (Tür. 1, 106),
kerevet (Tür. 2, 379), kusak (Tür. 2, 439), balda ²balta² (Tür. 1, 114),
burdyük ²sarap ve su koymaya yarayan tulum² (Az. 1, 244), yalaha,
yelaska ²bira² argo, mensei belli olmayan kelime Türkçe yalak
²Köpeklerin yemeğini yediği kap² (Tür. 2, 13), laçuga ²çadır², Çağ.
alacık ²çadır²dan. (Kır.-Tat., Kıp., Kır. 2, 468), sapötka ²arı kovanı,
sepet, balık tutmaya yarayan file², Tür., Kır.-Tat. sepet (3, 558),
stakan ²bardak² kelime Çağ. tostakan, Kaz. tustağan ²bardak² (Kaz.,
Çağ. 3, 743), terpug ²törpü² (Tür. 4, 50), tuzluk ²balıkları tuzlamak
için kullanılır özellikle de havyarı² (Tür. 4, 116), tursuk ²Kımıs
konulan tulum² Kaz. torsuk, Tat. tursuk (Kaz., Tat. 4, 125), türük,
türik ²çuval, çanta², Tür. dürü (Tür. 4, 137), çekmar ²tokmak²
(Çağ. Bask. 4, 325), çekusa ²tokmak, sopa² Tür. çekiç, Çağ. çeküs,
Karaç. çöküs (4, 326), çempur ²at tasması² Tel., çulbur, Alt. çulbur
(4, 331) çibık ²uzun ve sağlam olta² Kırm.-Tat., Uyg., Alt. ²çubuk²
(4, 358), çilim ²pipo, tütün çubuğu, çiğnenen tütün² Çağ., Tat., çilim
(4, 362), somurluk ²yağmurluk² (4, 466)
7) Organ Đsimleri:
bubrek ²böbrek²(Tür. 1, 226), Böbrek (Tür. 1, 226), alçik
²oynar eklem² (Tat-Kır., 1, 74), bas, Rusça’da bas na bas ²basa bas²
seklinde alıs veriste kullanılmaktadır. (Tür. 1, 138), burun, murun
(Tür. Kır-Tat., Kıp. 1, 248), murlo ²surat² Tür. murun, burun’dan
(Tür. 3, 13), sıçug, Kuman ²bağırsak, iç² Kıp. suçuk ²sucuk², Çağ.
²bağırsağın baslangıcı² (Kıp., Çağ. 3, 822)
8) Tarım ve Hayvancılıkla Đlgili Kelimeler:
basak (Tür. 1, 130), çavdar (Tür. 4, 309), ark (Tür. 1, 92),
burçak (Tür., Çağ., Kaz. 1, 249)
9) Ölçü Đle Đlgili Kelimeler:
arsın ²uzunluk ölüçüsü birimi² (Tür., Tat., Kıp., Tel., 1, 92),
batman ²ağırlık ölçü birimi² (Tat. 1, 134),
10) Hayvan Đsimleri ve Hayvanlarla Đlgili Kelimeler:
berkut ²büyük kartal² Çağ. Börküt ²kartal²(1, 157), btiyüg,
bityük ²beygir, büyük at² Çağ. Bitü ²deve², Özb. Biteü (Çağ. Öz. 1,
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1385
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
169), tilki (Tür. 4, 135), ayü, ayov, ayö ²ayı² (1, 62), donuz (Az. 1,
529), biryuk, böri “kurt, yalnız adam” (Çağ. 1, 168), buzağı (Tür. 1,
233), borsuk (Tür. 1, 128), argamak ²efsanevi at² (1, 84), balık ²balık²
(Tür. 1, 119), barsuk ²porsuk² (Tür., Kaz., Balkar, Çağ. 1, 128), bars
²pars² (Türkm. 1, 128), bahmat ²yavas giden at, küçük at² (Tat. 1,
136), bugay ²boğa² (Tür. 1, 228), bırs ²sırtlan² ağızlarda
kullanılmaktadır. (Turk. 1, 259), devyakus ²devekusu² (Tür., Kır-Tat,
1, 492), cumbura ²köstebek² (Çağ. 1, 511), div ²dev² (Türk
dillerinden, 1, 512), doñoz ²domuz² (Tür. 1, 529), evraska ²köstebek²
(Çağ. 2, 6), isak ²esek² (Tür. Kırm-Tat., Az. 2, 148), kaban ²yaban
domuzu² (Az., Tat, Kaz., Kıp. 2, 149), karagus ²küçük kartal² (Uyg.
Tat. 2, 191), karga ²karga, yaslı kadın² (Tür. Çağ., Kaz. 2, 196),
karçeya ²küçük kartal² (Tel. 2, 205), kater ²katır² (Kır.-Tat., Az., Kıp.
2, 210), keçka ²keçi² (Tür. Tat. 2, 227), kikikat ²kusların ötmesi² Eski
Türkçe kü ²ses, çığlık² (Kaz. Az. 2, 229), kizyak, kizyok, tizyak, tizek
²tezek² (Tür. Az., Kır.-Tat. 2, 231), kaçkar ²damızlık koyun² (Çağ.
Kıp., Tat. 2, 359), kurdyük ²kuyruk² (Tür. Az., Kaz., Kıp., 2, 424),
kurlançuk ²deniz avuğu² (Tür. 2, 426), otara ²koyun sürüsü², Tat. utar
²ahır, ağıl² (Kaz., Tat. 3, 169), saksagan, Tür., Çağ. saksağan, Uyg.,
Sor. sagıskan, Tat. Kaz. sauskan (3, 547), saman ²saman² (Tür., Çağ.,
Kır.-Tat, 3, 552), samur ²yaban domuzu², Tür. Kır.-Tat. ²samur², (3,
554), sarıç ²çaylak² (Uyg., Çağ. 3, 564), tabun ²sürü, at sürüsü, yılkı²
(Çağ., Kırm.-Tat. 4, 7), tombuy ²disi köpek², tunbai ²antilop, dağ
geçisi² (4, 75), tohtuy ²boynuzları yeni çıkan koyun, toklu² (Kaz., Kır.
Kıp. 4, 89), tülka ²tilki² (Kır.-Tat., Kıp., Kaz., Özb. 4, 134), tüya ²iki
hörgüçlü deve² Çağ. tüya, Kaz. tüyö, tüö, Uyg. Teve, Tür. deve (4,
139), çepak ²balık² Tat., Al., Karaç., Çağ. çabak ²çamça balığı² (4,
322), çubarniy ²alaca at² Tat., Çağ., (4, 375), çulan ²bölme, duvar²
Tat., Alt., Tel. çulan ²ağıl, yoksul evi² (4, 380), serba ²her türlü küçük
balık² Kırm.-Tat., çorba ²haslama suyu, sade çorba², Uyg. çobra, Tat.
surpa, Çağ. Özb. Sorba (4, 504), yayla ²yaylak, otlak² (Kırm.-Tat.,
Tat. 4, 552), yastık ²havyar kesesi² Tür., Kırm.-Tat., Kıp., Tat. yastık
²yastık² (4, 567)
11) Sosyal Hayatla Đlgili Kelimeler:
ağa (Tür., Azr. 1, 60), aksakal ²duayen² (Tat. Az. 1, 66),
akın ²Kazakistan’da sarkı yarısmasında basarılı olan² (Kaz. 1, 67),
alpagut ²asil, aydın insan² Eski Rusça’da, Abaza ²dikkat etmeden
konusan adam² (Tür. 1, 56), ağa (Tür. Az. 1, 60), alpaut ²soylu,
meshur insan² (Tat., Kıp., 1, 72), apayka ²abla² (Kır-Tat., Tat.,1, 80),
bay ²zengin, ağa²(Kır-Tat., Tür. 1, 106), baygus ²fakir, yoksul² (Tat.,
1386 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
Öz. 1, 107), yeralas ²karmakarısık, düzensiz² diyalektlerde yaralas,
yarlas, arlas seklinde geçmektedir. Çağ. ve Özb. Aralas ²karma
karısık, karısık² (Çağ., Özb. 2, 22), kabala ²Tayin edilen kalitede ve
zamanda yapılması istenilen bir günlük is² (Tür. 2, 148), kalım
²Tatarlarda geline verilen para, altın, mehir² Tat. kalın (Tat., Kırg.,
Alt., 2, 171), kaçaga ²kaçak, soyguncu² (Tür. Az. Çağ. 2, 213),
keremen ²sağlamlastırma, kuvvetlendirme² (Kıp., Çağ. 2, 224), orda
²gürültü, düzensizlik² Eski Rusça’da ²boy, millet, göçebe², Çağ.,
Kaz., Az. ²saray, sultanın, hanın otağı² (3, 150), seünç ²sevinç² (Tür.
3, 615), tarbagan ²köstebek² (Tel. 4, 23), tasma ²geyiklerde kosum
için kulanılan serit² (Tat. 4, 26), gaydamak ²çapulcu² (Tür.1, 383)
12) Millet ve Boy Đsimleri:
abaza (Tür. 1, 56), avar (Tür. 1, 58), baskurt (Tat. 1, 139),
arnavut (1, 88), balkar (Karaç. 1, 116), baskurt (Tat. 1, 139),
karakalpak ( 2, 191), avarets, ²Dağıstan’da bulunan bir millet² avara
²issiz² kelimesinden (Tür. 1, 58), aryanin ²Udmurt milleti² (Tat. 1,
93), baskir ²Güney Uralda Türk boyu² (1, 138), gagauz ²Türk² (Tür.
1, 380), grebenckiye kazaki ²Terek sahillerinde yasayan Kazaklar² (1,
454), kazak ²bağımsız, serbest insan² (Kırm-Tat, Kaz. Çağ. 2, 158),
karakalpak ²Amuderya civarında yasayan Türk boyu² (Kaz., 2, 191),
karagırgız ²Orta Asyada yasayan Türk boyu² (Kaz. 2, 191), kirgiz
²kırgız² (Tür., Kır., Çağ. 2, 237), kitay ²Çin² (Uyg. Kır. 2, 240),
nogaytsı ²nogay² (Kır.-Tat. 3, 79), oyrat ²Sibirya’da bir Türk boyu²
Oguz boyuna yakın boylardan birisi (3, 127), yakutı ²uçta yasayanlar²
Tür. yaka, Uyg., Çağ., Tur. yaka, Kırm.-Tat. yağa, Yak. sağa (4, 553)
13) Yiyecek ve Đçecek Đsimleri:
bekmez (Tür. 1, 146), pirog, börek (Tür. 3, 265), dolma (Tür.
1, 483), ayran (Tür. Kırım-Tat., Çağ. 1, 65), bal (Tür. 1, 118), araka,
araki ²vodka, içki² (Kır-Tat., 1, 82), baursak ²buğday unundan
hazırlanan hamurun inek yağında kızartılmasıyla yapılan yiyecek²
(Kaz. 1, 136), besbarmak, bisparmak ²yemek adı, koyun etinden
baharat ve unla yapılan yemek² (Tat. Kır., Kaz. 1, 163), buza ²boza²
(Tür., Tat., Kaz., Çağ., 1, 232), bulgur (Tür. 1, 238), burda ²Kırmızı
sarap² (Tat. 1 244), butka ²lapa etle yapılan² (Tat. 1, 253), dalma
²dolma² (Tür. 1, 483), kaymak ²kaymak² (Tür. Az. Kırm-Tat. 2, 162),
katık ²koyun sütünden yapılmıs eksimis ayran² (Tür. Az. 2, 211),
kumıs ²kımız’ (Tat., Kaz., Uyg. 2, 416), kurmaç ²kızartılmıs arpa,
yulaf² (Tel., Çağ. 2, 426), krut, kurt ²tuzlu peynir² (Uyg. 2, 429),
tabani ²Ruslarda bir çesit yufka² Tat., Kırm.-Tat., Kıp. taban, tapan
²taban² (Kırm.-Tat. Kıp. Tat. 4, 6), çihir ²sert kırmızı sarap² Çağ.
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1387
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
çağur, Kıp. çağur, Karaç. çağur (4, 368), çurek, Az., Kırm.-Tat., Çağ.
(4, 386), yaska ²Çuvasların sade çorbası², Tür., Kırm.-Tat., Kaz., as
²yemek² (4, 572)
14) Yönetimle Đlgili Kelimeler:
han (Tür. 4, 221) sancak (Tür. 3, 558) beg, bek, bey ²prens²
(Çağ. 1, 139), begeul ²saray memuru² (Çağ., 1, 139), abız ²sultan
huzurunda yüksek rütbe sahibi² Tat. abız ²molla, alim² (Tel., Sor. 3,
111), sancak ²vali, idareci² XVI. Yüzyılda çok sıklıkla kullanımıstır.
(Tür. 3, 558), uzden ²Kafkaslarda dağlı seçkin, asilzade² (Kıp. 4, 153),
yarlık ²hanın emri, fernan² Çağ. yarlık ²sultanın emri², Uyg., Alt.,
Tel., (4, 561)
15) Türkçe Aracılığıyla Geçen Kelimeler:
aba (Tür. 1, 57), almas ²elmas² (Tel., Tat., Kaz., Kıp., 1, 71),
rakı (Tür. 3, 438), ayva (Tür. 1, 64), bamia ²bamya² (Tür. 1, 120),
amanat (Tat. 1, 75), emir (Tür. 4, 518), bağça (Tür. 1, 111), bülbül
(Tür. 3, 405), divan (Tür. 1, 512), funduk (Kırım-Tat. 4, 210), ferman
(Tür. 4, 196), fıstık (Tür. 4, 197), garib (Tür. 1, 393), havla (Tür. 4,
217), havuz (Tür. 2, 211), haz (Tür. 4, 211), imam (Tür. 2, 128),
kebab (Tür. 2, 147), lahana (Tür. 2, 467), ma’mur (Tür. 2, 566),
mehlem, (Tür. 2, 564), muhayyer (Tür. 3, 19), nohut (Tür. 3, 86),
pehlivan, bolvan (Tür. 1, 186), çadır (Tür. 4, 311), çorba (Tür. 4, 504),
bostan (Tür. 1, 139), hazz (Tür. 4, 215), hane (Tür. 4, 380), garem
“harem” (Tür. 4, 265), fındık (Tür. 4, 210), namaz (Tür. 3, 41),
samdan, sandal (Tür. 4, 404), aba (Tür. 1, 55), abdal ²dervis²(Tür. 1,
56), alım ²alim² (Tür., Az., 1,73), aman ²yardım² (Tür., Tat, Kaz, 1,
75), ambar (Tür., Kıp., Kır-Tat, 1, 75), amin (Tür. Kıp., Uyg., 1, 76),
andarak, antrak ²entari² (Tür. 1, 78), arnaut ²arnavut² (Tür. 1,88),
asuk ²asık² (Tür., Kır-Tat, Kıp., 1, 98), badma ²badem² (Tür. 1, 103),
badya ²Sarap fıçısı, kadeh² (Tat., 1, 104), bakaleya ²bakkal² (Tür. 1,
109), bakan ²Ar. bakkam² ²Boya yapılan ağaç² (Çağ. 1, 109), baksis
²bahsis² (Tür. 1, 111), balagan, Far. balahane ²yatak odası² (Tür. 1,
111), biçare ²zavallı, mutsuz, (Tat. 1, 169), bora ²fırtına² Yunan (Tür.
1, 193), bura ²1. deve, 2. burak atı² (Tür. 242), vakıfa ²vakıf² (Tür.,
Özb. 1, 268), vizir ²vezir² (Tür. 1, 33), gardal ²hardal² (Tür. 1, 393),
garip ²garip² (Tür. 1, 393), gyavur ²gavur, kafir² (Tür. 1, 480), dervis
(Tür. 1, 500), dest ²deste² Farça dest ²el²den (Tür. 1, 507), defter
(Tür. 1, 509), cirim, jirim ²eyer kolonu² (Kaz., Tat. 1, 510), curapki,
jurapki, ²Çorap² (Tür. Az. 1, 511), divan (Tür. 1, 512), duvan ²açık,
büyük yer² (Kır-Tat., Çağ. 1, 549) durman ²bitki² Tat. Bask. ²ilaç²
(Tür. 1, 555), duhan ²dükkan² (Tür., Kırm-Tat. 1, 556), zetin, zitin
1388 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
²zeytin² (Kırm-Tat., Kıp. 2, 96), imam (Tür. 2, 128), kazna ²hazine²
1389 yılından beri kullanılmaktadır. (Tür., 1, 160), kaznaçey
²hazineci² (Tür. 2, 160), kaydalı ²zincir pranga² Türçe aracılığıyla
geçmis olabilir. (Tür. 2, 161), kalança ²kale, kaleccik² (Tür. 2, 165),
kalya ²bir tür çorba² (Tür. 2, 171), kantar ²el kantarı² (Tür. 181),
kaftan (Tür. Az. 2, 212), lal ²yakut² Kır.-Tat. 2, 453), levenets ²kopuz,
çomak, kütük² Ukrayna’da ²boyu uzun, sağlam adam² Türkçe’deki
levent kelimesinden olabilir. (Tür. 2, 472), leklek ²leylek² (Az. Kır.-
Tat. 2, 478), lefer ²lüfer² (Tür. 2, 489), liman (Tür. Kır.-Tat., Kıp. 2,
497), lülka ²lüle² (Tür., Az. 2, 546), mazut ²petrol islenmesinde ortaya
çıkan atık² (Tür. 2, 558), malhan ²melhem² (Tür. 2, 564), mangal
²mangal² (Kır.-Tat., Az. 2, 567), marafetı ²maskaraya çevirmek, külah
giydirmek² Ar. Marifetten gelebilir (Tür. 2, 572), masal ²mesale² Ar.
Mas’ala (Tür. 2, 586), meçet ²mescit² (Tür. 2, 613), mesa ²islenmemis
koyun postu² Farsça, Türkçe’de ²mesin² (Tür. 2, 614), mindara
²minder² (Tür., Kır.-Tat., 2, 623), mitkal ²kalın ipekli kumas² Fars.
mitakāli, (Çağ. 2, 629), kergerden ²su aygırı, gergadan² (Çağ. 2,
223),misen ²nisan, mühür, isaret² (Tür. 2, 630), murza ²prenses² Kaz.
murza ²efendi², Ar.-Fars emirzāde (Kaz. Tat. 3, 12), muskaradniy
²adi, iğrenç² Ar. maskara (Tür. 3, 16), musmula ²musmula² Yun.
²musmula² (Tür. 3, 21), nadjak ²savasta kullanılan balta² Tür. ²nacak²
(Tür. 3, 38), nohot ²nohut² Fars. nuhut’tan (Tür. 3, 86), pasa ²pasa²
Fars. patahsa (Tür. 3, 223), peskes ²hediye, rüsvet² Fars. piskes (Tür.
3, 257), pulo ²Tatar bozuk parası² Tür. ²Altın ordu devletinde bakır
para² Yunan olabilir. (Tür. 3, 404), raka ²rakı², Ar. arakı, (Tür. 3,
438), ramazan ²oruç ayı² (Tür. 3, 440), busurman ²müslüman² (Tat.
Kaz., 1, 132), sabur ²sabır² (Tür., Kıp. 3, 542), sagan ²çanak, tas² Ar.
sahn (Tür. Kır.-Tat. 3, 543), saray, Tür., Kıp., Uyg., Tat. saray, Fars.
sarāi, sarā ²saray² (3, 560), sunduk ²sandık² (Çağ., Kırm.-Tat., Kaz.
Kıp., Tür. 3, 803), sayfan ²çizme² Bal. Karaç. sahtiyan, Kırm.-Tat.,
Kıp. saktiyan (Bal.Karaç., Kırm.- Tat, 3, 566), surna ²zurna² (Tat. 3,
806), tabin ²hizmetçi² (Çağ. 4, 6), tafya ²sapka², Ar. tākiya (Tat. 4,
29), teraza ²terazi² Fars. (Tür. 4, 46), tamasa ²itisip kakısma, kavga²
Arapça menselidir. Kıp. Tat. tamasa ² itisip kakısma, izleme² (Kıp.,
Tat. 4, 75), türban Fr. turban, Fars. dulbend (4, 136), farfor , Ar., Fars.
farfur, fağfur ²Çin imparatorluğunda unvan, Çin’de bir bölgenin adı²
(4, 186), haberçiy ²haberci² (Tür. 4, 214), çerdak ²balkon, çardak²
Kırm.-Tat., Karaim. (4, 336), septala ²seftali² Kırm.-Tat., Az., Kıp.
Fars. seftālu (4, 428), tamak "balık midesi" Kaz., Çağ., Kıp. Tat.
tamak "ağız hayvanlar için, nehrin denize döküldüğü yer" (4, 17),
çoban (Tür. 4, 308), cepken (Tür. 4, 373)
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1389
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
16) Bitki ve Tahıl Đsimleri:
ağaç (Tür. Az. 1, 60), kadı (Tür. 2, 156), ardıs ²dağ selvisi²
(Tür., Kır-Tat., Az., 1, 85), evsan ²pelin² (Çağ., Türk., Kaz. 2, 7),
kamıs (Tür., Az., Tat. 2, 177), kermek, kermyak, karmyak ²sarı kök²,
Kazakça kermek ²acı step bitkisi² (Kaz. 2, 225), kuga ²kamıs² (Kaz.
2, 398), sarana ²kırmızı Sibirya zambağı² Tat. ²zambak², Moğ. ²yaban
sarımsağı² (3, 560), tiken ²maki, funda, çalılık², Çağ., Kaz., ²çakal
eriği ağacı, çalılık² (4, 57), tuturgan ²pirinç² (Kıp. 4, 127), tütün ²en
düsük kalitede tütün² (Tür., Kır.-Tat., Çağ. 4, 138)
17) Eski Türkçe Kelimeler:
balbal (1, 186), kagan (2, 155), bagatır ²cesur² (1, 183), irtis
²akın² (2, 139), alberi, ²alper² Eski Türkçe ²alıp eri² (3, 133), taman,
tarkan "unvan, paye" (4, 17)
18) Kültür ve Medeniyetle Đlgili Kelimeler:
beg (Çağ. 1, 141), oda (Tür. 1, 95), arba ²dört tekerli araba²
(Kır-Tat., Kıp., Çağ., 1, 83), artel ²ortak² (Tür.1, 89), arık ²ark² (Uy.,
Kaz., Kır-Tat, 1, 92), aul ²yurt, köy² (Tat.,Kaz. 1, 96), balçuk Eski
Türkçe balık ²sehir, nakıs² (Uyg.1 , 118), barıs ²gelir, kazanç² Kır-
Tat., Tür., ²barıs² basma ²mühür² (Türkm., Tat., 1, 131), bilinç eski
Rusçada kullanılmıstır. (Tür. 1, 165), bir ²vergi² Türkçe ber- fiilinden
² (Tür. 1, 166), bulat ²çelik² (Tür., Kıp. 1, 238), denga, dengi ²para²
Tat. Çağ., teñke, teñge, ²gümüs para² (Tat. Çağ. 1, 499), karatas
²kursun kalem² karatastan (Tür. 2, 192), karmak, kormak ²çengel
iğnesi² (Tat., Kıp., Çağ., Kaz.2, 201), kasık ²delikli ya da deliksiz
tahta kasık tencereden küçük parçaları almak için² (Tür. Tat. Kıp. 2,
215), kayük ²kayık² (Tür. Tat. 2, 215), kenesit ²danısma, tavsiye²
(Kır-Tat. 2, 222), kilim, kelim ²kilim² (Kır.-Tat., Kıp. 2, 232), kirpiç
²kerpiç² (Tür. Tat. 2, 238), kopza ²kopuz² (Tür., Karaim. Kaz. 2,
268), komey ²kayık² (Çağ. 2, 301), kurgan ²mezar tası² (Tür., Kıp.,
Kaz., Çağ. 2, 424), ocak (Tür., Az., Çağ., Kır.-Tat. 3, 177), sara
²para², Tür. Tat., Kır., Kaz. sarı ²renk ismi², Tür. sarı ²altın² (3, 559),
satoha ²sehirlerde küçük pazar² (Çağ., Kıp. 3, 565), tamga ²damga²
(Uyg., Tat., Çağ., 4, 18), taraban ²davul² Tat. daraban ²baraban², (Tat.
4, 20), tolkovini ²açık, sarih, makul² Tür. tolmaç ²tercüman² (4, 71),
tolmaç ²çevirme² Eski Rusça’da tilmaç seklinde geçmektedir. (Kıp.,
Kaz. Tel. 4, 72), tulumbas ²büyük Türk davulu² Tür. tulumbaz (4,
118), çarok ²Çeliğin islendiği tezgah² (Tür., Az., Kırm.-Tat., 4, 317),
1390 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
19) Askerlik ve Kahramanlıkla Đlgili Kelimeler:
çerik (Uy. 4, 429) kısla (Tür. 2, 242), yeniçeri (Tür. 4, 558),
ordu (Tür. 3, 150), basıbozuk ²orduda düzenli olmayan birlik² (Tür.
1,138), yesir, yasır ²esir² (Tür., Kırm-Tat. 2, 29), kanturga ²küçük
çuval, mermi² Alt. Karturga, (2, 188), kincal, ağızlarda çingalise,
çinbalise, hançer kelimesinden gelmis olabilir. (Tür. Kır.-Tat. 2, 234),
ruslan, eruslan ²bahadır, kahraman² Tür., Çağ., Uy., Tat. aslan; Kazak
aruslan, Çuv. areslan (Radlov) (3, 520), ura, Tür. urmak’tan (Tür. 4,
166), serenga ²kalabalık, takım² Kıp. çeri, Çağ. çerik, Uyg. Çerik
²asker² (4, 429), subas ²ordu, kuvvet, emniyet müdürü² Tür. subası,
Çağ. subasi (4, 482)
20) Tabiatla Đlgili Đsimler:
yağmur (Tür. 2, 19), buran ²boran, tipi² (Tür., Tat., Çağ. 1,
243), bus ²puslu, dumanlı² (Tür. 1, 250), yerik ²su mecrası², Çağ.
yarug ²çatlak² (Çağ. 2, 24), sakma ²patika, çığır, araba izi² Kaz. sokpa
²patika² (Çağ. Kaz. 3, 547), sırt ²sıra dağ² (Kırm.-Tat.,Kaz., 3, 820),
tulum ²büyük sapkın kaya, nehir yatağındaki tas² (Tür. 4, 118), tuman
²duman² (Tür., Kaz., Kır., Kıp. Çağ. 4, 119), uzek ²eski mecra, nehrin
yatağı² (Tel., Kaz. 4, 154), yar ²yar, uçurum² Tür., Tat., Alt., Tel. yar
(4, 559), yasel ²bitki², Kırm.-Tat., Tat., Az. yasıl ²yesil² (4, 572)
21) Alet Đsimleri:
çekiç (Tür. 4, 325), arkan ²urgan² (Tür. Kaz. Çağ., 1, 86),
baklaga Tat. baklak ²su kabı² (Tat. 1, 110), kobur ²deri kılıf silah için²
(Tat. 2, 269), toyaga ²dayak, sopa, topuz² (Tür. Uyg., Tat. 4, 91),
çanak, çinak ²ağaç tas, çanak² (Tür., Az., Kır.-Tat. 4, 314)
22) Bilimle Đlgili Kelimeler:
bilig (çağ. 1, 174), bilge (tat. 1, 147), çugun ²dökme demir²
(Tat., Kum., Karaç. 4, 377)
23) Akrabalıkla Đlgili Kelimeler:
ata, atay ²baba² (Çağ., Tat.,Kaz. 1, 95), atka, atya, Tür. Ata,
Kaz. Ateke, ²büyük baba² (Kaz. 1, 97), baba, babay ²baba² (Tür.,
Çağ. 1, 99), kadas ²kardes² (Uyg. 2, 275), tamır ²dost, arkadas² (Kaz.,
Tat. 4, 18), tavaris ²arkadas² Çağ. tavar ²sürü, mal² tavar+es tavaris,
önceleri sadece ticari ortaklık için kullanılmıs, bugün anlam
genislemesi olmus (Çağ. 4, 68)
Rusça’daki Türkçe Ödünçlemeler 1391
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
SONUÇ
Đki millet arasındaki kültürel, sosyal, ekonomik ve askeri
iliskiler neticesinde Türkçeden Rusçaya birçok kelime geçmistir.
Rusçadaki Türkçe ödünçlemelerin hayatın her alanıyla ilgili olması iki
millet arasındaki etkilesimin derecesini ortaya koyması açsından önem
arz etmektedir.
Bu çalısmada, edebi eserlerde kullanılan Türkçe
ödünçlemeler ele alındı. Oysaki uzun süre, özellikle, de Sovyetler
Birliği döneminde, bir arada yasayan iki milletin etkilesiminin daha da
ileri düzeyde olduğu bir gerçektir. Eserlere girmeyen; fakat Türk
cumhuriyetlerinde meskûn bulunan birçok Rus vatandasının yeni
Türkçe kelimeleri sıklıkla kullanmaları ve benimsemeleri
kaçınılmazdır. Sözü edilen alanda arastırma yapıldığında Rusçadaki
Türkçe unsurların sayısının artması gayet tabiidir. Bugün sınırların
açılmasıyla Türk ve Rus iliskileri farklı bir boyut kazanmıstır. Đki
millet arasındaki etkilesime paralel olarak, iki dilden kelime alıs
verisinin günümüzde de, yoğun olarak, gerçeklesmesi söz konusudur.
Bunun yanında Türkçedeki, özellikle Arap ve Fars menseli
kelimelerin Türkçe aracılığıyla Rusçaya geçtiğine sahit olmaktayız.
Türkçede yaygın olarak kullanılan birçok Arap ve Fars menseli
kelimelerin dilimizde kullanılan anlamıyla Rusçaya geçmesi dikkat
çekici bir durumdur.
Yemek isimlerinden kültür ve medeniyet sahasındaki
kelimelere, askeri kelimelerden hayvan ve bitki isimlerine, akraba
isimlerinden giyim ve kusamla ilgili kelimelere kadar genis bir alanda
Türkçe kelimelerinin varlığı, Türk kültür ve medeniyetinin, Rus kültür
ve medeniyeti üzerindeki tesirini ortaya koymaktadır.
KAYNAKÇA
ASLAN, Cevdet, Türk-Sovyet Halklarının Kardesliği, Đstanbul 1976.
BASKAKOV, N. A., Türk Kökenli Rus Soyisimleri, Bakü 1992.
KARAAĞAÇ, Günay, Türkçenin Dünya Dillerine Etkisi,
http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/karaagac
_01.pdf (24.12.2008).
KILIÇ, Selami, Türk-Sovyet Đliskilerinin Doğusu, Đstanbul 1998.
KONONOV, A. N., (Tercüme eden K. Veli Nerimanoğlu) Rusyada
Türk Dillerinin Öyrenilmesi Tarihi, Bakı, 2006.
KONONOV, A. N., Đstoriya Đzuçeniya Türkskih Yazıkov Vı Rassiyi,
Leningrad 1972.
1392 Erdal KARAMAN
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/3 Spring 2009
NOVOSELTSEV, A. P., ²XV. Yüzyıl ile XVI. Yüzyıl Yarısında Rus-
Türk Đliskileri², Türk-Rus Đliskilerinde 500 Yıl (1491–1992),
Ankara 1992.
PRĐTSAK, Omeljan, 1491-1532 Yıllarında Osmanlı-Moskova
Đliskileri², Türk-Rus Đliskilerinde 500 Yıl (1491-1992),²
Ankara 1992.
SARAY, Mehmet, Türk-Rus Münasebetlerinin Bir Analizi, Đstanbul
1998. TOGAN, Đsenbike, ²Altın Ordu Çözülürken Kırım’a
Giden Yol², Türk-Rus Đliskilerinde 500 Yıl (1491-1992),
Ankara 1992.
SUPERANSKAYA, A. V. Bazı mahlasların tarihi- “Đlim ve Hayat”,
1994, № 3.
TEKLELĐ, Minehanım Türk Đmzası, Bakı 2006.
TEKLELĐ, Minehanım, Rus Dilinde Türk Sözleri, Bakı 2006.
UTURGAURĐ, S. N. ‘’Đki Kültürün Teması’’, Türk-Rus Đliskilerinde
500 Yıl (1491-1992).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder